Günlerdir, bütün dünyanın üstüne kabus gibi çöken, Corona virisü ile yatıp kalkıyoruz.
Çin Hükümetinin, kendilerine ambargo uygulayan Avrupa'ya biyolojik saldırısı denildi!
Dünya nüfüsunu azaltma projesi denildi.
Sağlık sektörünün, insanoğluna oynadığı, yeni bir oyun, denildi.
Bilgi kirliliği, kulaktan dolma haberler yüzünden, asla gerçek rakamları öğrenemeyeceğimiz ama tam bir kabusa dönüştü Corona!
Gerçek şu ki; insanoğlu bir kez daha ölümün soğuk nefesini bu kadar derinden hissediyor, ölüm korkusu, her geçen gün biraz daha çöküyor insanlığın üstüne.
Böyle zamanlar, şerden hayır fırsatı verir insana!
Çünkü; ölümün soğuk yüzü ile bu kadar yakından hissederken, azda olsa kinden, nefretten, kötülükten korkar, uzaklaşır insanoğlu.
Dünyanın, asla kendisine kalmayacağını anladığı vakitlerdir böyle zamanlar.
Haydi, hep beraber Corona'nın yarattığı kabusu hayra yoralım ve bunu memleket için tek yürek olma fırsatına çevirelim, ne dersiniz?
Nasıl mı?
Mesela şehrin eski, yeni bütün milletvekilleri bir araya gelsin. Hep birlikte bu şehirde kronik haline gelen DEDAŞ, işsizlik, tefecilik, nepotizm, yolsuzluk, yeşil alan, eğitim, sağlık sorunlarının çözümü için, omuz omuza versin.
Mesela yerel yönetimler (Belediyeler) ile milletvekilleri arasında, sorunların bir an önce çözümüne katkı verecek doğru, profesyonel bir iletişim ağı kurulabilir, böylelikle sorunların bertaraf edilmesi erkene çekilebilir.
Milletvekilleri, belediye başkanları, kurum ve mülki amirler ile STK'lar çok daha sık bir araya gelmeli ve bu şehre nefes aldıracak her projeyi masaya yatırabilir.
Parti içi veya partiler arası muhalefete bir süre ara verilerek, bütün sorunlar üzerinde herkesin çözüm öneriler ele alınabilir.
Kurumlar ve siyasiler arasındaki ilişki sağlam ve halkın yararına olacak bir zemine oturabilir, böylelikle halk nezdinde güvenirliliğini yitiren kurum ve siyasiler yeni bir sinerji yaratabilir.
Evet, bu şehrin, acil çözüm bekleyen çok sorunu var.
Bakın, Corona bir kez daha "Nasıl olsa ölüm var!" dedirtti hepimize.
Gelin, geçmişe sünger çekelim. Küskünler barışsın ve tertemiz sayfalar açalım.
Kendimize, memleketimize ama en önemlisi çocuklarımıza barış içinde bir hayat, bereketli toprakları ile huzurlu bir memleket için yeni bir fırsat verelim.
Ben, bugünden itibaren bütün kırgınlıklarımı bir kenara bırakıyor, kendi adıma herkese hakkımı helal ediyorum.
Elbette şehrin sorunlarını dile getirmeye devam edeceğim ama çok daha pozitif olma sözü veriyorum kendime, evlatlarıma, aileme ve memleketime.
Yaşamak, güzel şey be kardeşim...
Gelin barışalım....