Bana kıymetli iki evlat ile sevgi dolu bir aile kazandıran Urfa'nın içten ve samimi insanlarıyla ilk kez biraraya gelmemin üzerinden geçen upuzun 49 yıl inanın sanki bir günmüş gibi kısa sürdü...
19-20-21 Nisan tarihlerinde 21 kişilik grubumuzla Urfa'ya yaptığımız kültür gezimizde, Urfalı'nın ata tohumundan yeşermiş misafirperverliğinin mutluluğunu bir kez daha yaşadım.
Buram buram tarih kokan Urfa'da onların sayelerinde evimizde hissettik kendimizi.
Çok kıymetli Urfalı dostlarımız Burhan Akar, Ömer Faruk Demirkol, Ahmet Kapaklı ile sevgili eşi Aysun Kapaklı'nın biz Urfa'ya gelmeden günler önce başlayan, Urfa'ya ayak bastığımız andan itibaren ve gittiğimiz her yerde de bizi kucaklayan yakınlıklarını içtenlikle yaşadık...
Kültür ve tarih hazinelerinin korunmasını yürekten alkışladık, muhteşem müzelerinde tarihin çağlarını adımladık...
Tertemiz ve yemyeşil güzelliğinde huzur bulduk...
Karaköprü'deki Basın ve Sinema Müzesi'nde ise Urfa'nın bağrından yeşermiş değerlerine duyduğu saygı ve sevgiye tanık olduk...
Arkeoloji Müzesi turumuzun sonunda, müze kafeteryasında dostlarıyla sohbet ederken gördüğüm ve yanına uğramadan geçemediğim Urfa'nın aydınlık evladı çok değerli Felsefeci Prof. Dr. Ahmet Arslan ile tanışmayı ise Urfa bana özel bir armağan olarak sundu...
Urfa'da 3 günlük kısa fakat zengin sürede Aslıgiller grubu olarak birlikte bulunduğumuz sevgili dostlarımın her birine ayrı ayrı gösterilen ilgiden etkilenmemek elbette mümkün değildi...
Gönül denen şey Urfa ve Urfalı'da olmalı...
Bize gönüllerini ve kapılarını açan Urfa'nın güzel insanları sizleri kendim ve dostlarım adına saygı, sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum...
Yüreklerinizden ve hanelerinizden huzur eksik olmasın...
Sevgiyle kalınız...