Ben yüz dönüm arazi için birbirlerini öldürmekten çekinmeyen insanların yaşadığı bir coğrafyada yaşıyorum .
13 yaşındaki çocukların evlendirildiği hatta bunun normalleştirildiği bir coğrafya burası...
Öyleki kast sistemini benimsemiş bu coğrafyada fakirin , memurun çocuğu okusun diye desteklenmez çünkü onlara kölelik edecek , kaymak tabakanın düzenini muhafaza edecek insanlar lazım ...
Bu topraklarda vakıf malları haramdır bre zındıklar şeklinde fetva verenlerin o haram mallarla nasıl sefa sürdüklerini de iyi biliyoruz.
Bunları her gün seyir edenler heybesi ne tarafta dolacaksa sazının teline de oralardan vurdu. Dün DYP ‘li idi bugün CHP’li yarın bilmem neyli... Böylesi insan için ne fark eder ki ...
Ne demiş Mevlana insanoğluna, “Havalar biraz soğusun sen gölge veren ağaçı da unutursun “ ....
Üç beş temiz insan yetmiyor ne yazık ki...HBağını koparmış ama gönlünü Urfa’dan söküp alamamış Şanlıurfalı Kemal Alataş örneğin Urfa vekilleri ile Sağlık Bakanlığının kapısını çalıyor usanmadan. Yetimin menfaatini kendi menfaatinin üzerinde tutan gencecik bir girişimci Murat Deveci de tek başına yetmiyor mesela... Mahmut Tanal gibi vekiller başka diyarların hakkını savunmak için görev almış olsa da Urfa için gözlerini kapatamıyor... Hatta ne acı ki Urfalı olmayan ama hemşerilerimizden çok daha fazla gönül veren , sadece insan için çalışam Vali Beyimiz bile belki artık yorulmuştur bu bencillik karşısında savaşmaya...
STK’ları iktidara çark etmek için yol tutanları , geçim kapısı kılanları da gördü bu gözler bu coğrafyada...
Daha neler görmedik neler duymadık ki buralarda ...
Herbir metrekaresinde başka bir kargaşa yaşansa da Şehri Ruha tek başına bir cehalet masalı aslında...