Güzel Ülkem Türkiye de devlet Erkanlarımızın unuttuğu bir kesim var artık. Bu kesim 30 yıla aşkın süre devlete hizmet etmiş ve artık belli bir yaşı geçtiğinden dolayı işi ücretli olarak bırakma hakkına sahip olmuş emekliler. Emekli diye bir kavram var ve açıkçası söylerken insanın aklına gariban metaforu geliyor. Emeklilik ve geçim sıkıntısı yaşamak çok ama çok büyük bir kadrolaşmanın en temelinde ki sorunu temsil etmektedir. Bu sorun sadece emeklileri değil iş hayatına girmek için hazır kıta bekleyen gençleri de ilgilendirmektedir. Şöyle bir örnek vereyim; devlette çalışan 50 yaşındaki bir öğretmen emekli olduğu zaman alacağı maaşla geçinemeyeceğini bildiği için emekli olmaktan kaçıyor bu yüzden kadro boşalmıyor ve gençlere gerekli ve yeterli yer açılamıyor. Size dünyadaki en basit matematikle emeklilik probleminin ne kadar büyük bir yansıma oluşturacağını gözler önüne serdim az önce lütfen düşünüp bu durumu idrak edin. Şimdi de size bu emeklilik sorununun neyden kaynaklandığını anlatayım kısaca; bütün meslek gruplarına bütün çalışanlara iyi veya kötü yeterli veya yetersiz bir zam gerçekleştirdikten sonra emeklinin yüzüne sen öl diye bakarcasına yürütülen ekonomi politikası emeklilere hayata küstürmüş durumda. Bir memur Emeklisi 3500 TL maaş alıyor ama emekli bir milletvekili 100 bin TL. Sizce bu parayla ve aradaki uçurumla yaşamak mümkün mü? Bu arada Emekliler arasında da unutulmayanlar var merak etmeyin. Mesela A partisinden Emekli olmuş bir vekilseniz endişe etmenize gerek yok hayat sizin için çok güzel sadece ve sadece bu millete efendi tabakasında değil vatandaş tabakasında hizmet verdiyseniz tehlike çanları sizin için çalıyor demektir. Aklıma sadece komik ama bir o kadar da acı bir teori geliyor artık. Yıllardır aşırı gelişmiş ülkelerin izlemiş olduğu nüfus azaltma politikasını biz değerli ülkemiz de emeklilerden mi başlayarak gerçekleştiriyor?
Cumhurbaşkanımız gibi Milletvekillerimizde maaşlarına yapılan zammı istememeli ve Siyasilere zam konusu kanun veya kararname ile de olsa gündeme gelmemeli... Onlar zaten gittikleri yerde belki çok şeye para harcamak zorunda kalmıyorlar. İyi bir intiba bırakmışlarsa veya gittikleri yer kendi çevreleri ise büyük ihtimalle para ödemek zorunda kalmıyorlar, hatta aldıkları bile hediye ediliyor. Kısaca fazla paraya ihtiyaçları yok. Bir öğretmen emeklisi olarak Vekillerin maaş artışlarını memur emeklilerine bağışlasalar iyi olur. Yüzümüz güler. Gerçi biz şimdiye kadar her halimize şükrettiğimiz için kimseye dert yanma ihtiyacı hissetmedik. Allahu Teâlâ rızka kefildir. Bin O'ndan isteriz, bizi darda bırakmaz hiçbir zaman. Yeterki şükretmesini bilelim...