Ülkede ayakta kalan tek şey şanlı bayrağımız kalmış. Doktorumuz, mühendisimiz, avukatımız, polisimiz, gazetecimiz, öğretmenimiz… bütün sektörlerimiz birileri tarafından peşkeş çekilmiş. Bakın baştakiler; bizler sizin için değil sizler bizim için varsınız ! Size yakınlık eden, yalanın ağzına yuva yapmış olduğu, devletin sağlamış olduğu bütün imkanları size el altından gayrimeşru şekilde size sunanları kısacası işinize yarayanları toplumda aydın kesim ilan edip; namuslu olanları paçavra gibi kenara atamazsınız. Bu millet bunun hesabını sorar.
Konuşanı sustur, direneni öldür düzeni yerini yalakayı güldür namusluyu süründüre bırakmış. Tanıdığım tek bir insan yok ki namusuyla yaşamış olup şu düzenden memnun olsun. Zaten şöyle bir vaziyetten memnun olmak için ya düzeni kuranlardan olmak lazım ya da düzenin ötekileştirdiklerinden. Bakın demokrasi sadece yanınızdakilerle yaşamak değildir, demokrasi yanınızdaki ve karşınızdakilere eşit mesafeli olabilmektir. Siz gelmiş olduğunuz makamların ne demek olduğunu anlamamışsınız ama ben size anlatayım; doktor sadece ahbaplarına değil herkese bakmakla mükellef, öğretmen sadece eş dost vasıtasıyla değil hakkı olan sırası olan vatandaşın çocuğuyla sınıfını doldurmakla mükellef, polis vekil yakınlarına değil bütün vatandaşlara saygılı ve insanca davranmakla mükellef, gazeticiler başların değil ayakların sesi olmakla mükellef. Şimdi herkesi görev başına davet ediyorum. Görevi başındakilere saygılar olsun.