BEYAZ(GÜL)PINAR VE URFA SEÇİMLERİ

Her şeyden önce belirtmeliyim ki bu yazı uzun soluklu bir yazı olacak. O yüzden sıkılmadan sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyorum. Zira gerçek okurlar ve öğrenme derdi olanlar uzun yazılardan asla sıkılmazlar….

Evet. Siyaset ve hukukun buluştuğu (örtüştüğü )tek bir nokta vardır. O da her ikisinde de en adil ve doğru kararı vermek için asla duygusallığa yer olmamasıdır.

Ancak normalde siyaset ve hukukun bu özelliklere sahip olması gerekirken, son dönemde böyle olmadığını görüyoruz. Çünkü duygusallığa kapılan, duygusal davranan figürler yüzünden günümüzde artık, hak ve hakkaniyetten uzak sonuçları içeren kararlara sık sık rastlıyoruz.

Ne diyordu İtalyan Filozof Giordano Bruno “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider.” diye

Siyasette öyle, bir şehri, kültürünü insanlarını, demografik yapısını bilmeyen o şehrin özellikle abiliğine soyunan ve o şehirli olmayan birinin, o şehrin gömleğini iliklemeye kalktığında da durum aynı olur.

Özellikle iktidar kanadı açısından Şanlıurfa için uzun süren, sancılı, bol trollü, olabildiğince yerelde bazı çevrelerin ahlaksız algı operasyonlarının cirit attığı bir süreç sonunda 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler için Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı belirlendi. Kamuoyuna deklere edildi.

Ve isim açıklandıktan sonra, bizim başta sosyal medyada aday açıklanmadan aylar, haftalar, hatta günler öncesinden gündeme getirdiğimiz olası sıkıntılar, öngörüler bir bir gerçekleşmeye başladı. Çünkü yaptığımız müneccimlik değil, ortada var olan sonuçların dillendirilmesinden başka bir şey değildi.

O paylaşımımızda yaptığımız ve bugünleri işaret eden açıklamalarımızı bu yazımızın sonunda aşağıda yeralan linke tıklayarak görebilirsiniz.

Peki, şimdi ne olur.

Açıklayalım: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en güvendiği isimlerden biri olan uzun süre AK Parti çatısı altında milletvekilliği, MKYK üyeliği ve Cumhurbaşkanı Danışmanlığı yapan Mehmet Kasım Gülpınar, Zeynel Abidin Beyazgül’ün özellikle Urfalı olmayan, ancak; Urfa Milletvekili olan Bekir Bozdağ’ın ve yerelde diğer bazı çevrelerin gömlek düğmesi anekdotundaki gibi özel gayretleriyle tekrar aday gösterilmesi sonrasında partisinden istifa etti.

Zira, AK Parti kanadında bu istifa sonrası, AK Parti Geneel Merkezi’nde özellikle 8. Katta kimlerin çağrıldığını ve nelerin yaşandığını burada anlatmayacağım…

Sadece, Gülpınar’la sınırlı olmadı bu istifalar, Gülpınar’la hareket edenlerin yanı sıra bu adayı içine sindiremeyen AK Parti Şanlıurfa il, ilçe teşkilatlarında yönetici, encümen, parti üyesi bir çok önemli isim bir bir partisinden istifa etmeye başladı.

Görünen o ki bu istifalar daha da sürecek gibi. Çünkü bu günleri işaret eden aşağıda 6 Ekim 2023 tarihinde AK Parti’nin Genel kongresi öncesi kaleme aldığımız köşe yazımıza yine bu yazımın sonunda yer verdiğimiz linkten ulaşabilirsiniz.

Şimdi olacakları söyleyelim. Vasat bir belediye başkanlığı ortaya koyan Zeynel Abidin Beyazgül tekrar aday gösterilmesine karşın, ne şehir merkezinde, ne de kırsal ve ilçelerde ne bir sinerji yaratabildi. Ne de beklenilen karşılığı buldu… Öyle ki AK Parti'nin aday olarak Zeynel Abidin Beyazgül'ü açıklaması sonrasında durum tamamen değişti. Çünkü; bir önceki yerel seçimde Beyazgül'ün kazanması için yoğun mücadele veren sadece Siverek ekseninde değil, neredeyse Şanlıurfa’nın tamamında, (ayrıca Adıyaman, Mardin gibi illerde de) on binlerce seveni ve ağırlığı olan Kasım Gülpınar şimdi rakip olarak onun karşısında.

Bu arada belirtmeliyim ki Kasım Gülpınar siyasi arenada kendi siyasetini billboard ve kardeşinin kontrol ettiği trol ordusuyla, algılarla değil, deyim yerindeyse; satranç ustaları gibi karşı taraftan yapılacak olası hamleleri önceden hesaplayıp ona göre adım atarak yapıyor.

Bu yüzden Gülpınar bu seçimde hiç te yabana atılacak, hakkında algı operasyonları çekilmeye çalışılacak, ne hafife alınacak ne de dar bir alana sıkıştırılacak siyasi bir figür değil. Dolayısıyla Urfa Belediyeciliği tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir belediyecilik anlayışıyla sel felaketine 18 kurban veren, "Benim sorumluluğum yok" diyen tek başkan olarak tarihe geçen Beyazgül’ün bu seçimde sanıldığının aksine işi çok çok zor.

Bunun için yukarıda da söylediğim gibi Yeniden Refah Partisi’nden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak yarışa katılan Mehmet Kasım Gülpınar duygusallıktan uzak satranç hamleleriyle hareket edecektir.

Gülpınar seçim sürecinde büyükşehir ve özellikle ilçelerle ilgili duygusallıktan uzak Şanlıurfa’da güçlü ilçe adaylarıyla hem de resmi olarak olmasa da oluşturulacak bir çatı formülüyle DEM Parti, İYİ Parti, CHP, Saadet gibi partilerle çatı ittifakıda yapabilir. Yapılacak bu çatı çalışmasıyla, özellikle ilçelerde kendi yanına alacağı güçlü ilçe adaylarıyla da yarışta ipi rahatlıkla göğüsleyebilir.

Yazımızı kaleme aldığımız esnada Şanlıurfa eski Büyükşehir Belediye Başkanı Avukat Nihat Çiftçi’nin Karaköprü’den Yeniden Refah Parti’sine geçip, Karaköprü adayı olması bunun en önemli işaretlerinden biridir.

Yeri gelmişken Nihat Çiftçi’de Karaköprü’de bu seçimde Kasım Gülpınar’ın neden olduğu  siyasi depremin bir benzerini yaşatacaktır. Zira Nihat Çiftçi’de büyük hizmetleri, tabanı ve etkisi olan çok önemli siyasi bir figürdür.

Peki bu süreçte diğer partilerle nasıl bir çatı çalışması yapabilir. Bana göre yapılacak en mantıklı seçim ittifakı Yeniden Refah Partisi, DEM Parti’nin en güçlü olduğu ilçelerde aday çıkarmayarak kendi tabanından Büyükşehir’de kendisine, ilçe de ise DEM Parti’nin adayına oy vermesini isteyecektir. Ve bu yaklaşım İYİ Parti, Saadet, CHP için de aynı şekilde olacaktır. Diğer partilerde kendi tabanına Büyükşehir için YRP yani Kasım Gülpınar'a ilçedeyse kendi adaylarının desteklenmesini isteyecektir.

Gülpınar ayrıca ilçelerde çok güçlü tabana sahip olmasına karşın AK Parti’nin aday göstermediği önemli aday adayı figürleri ve belediye meclis üyeliği (Encümen) aday adaylarından en güçlü tabana sahip olanları da aynı mantıkla aday gösterme yoluna gidecektir.

“Aday gösterme” diyorum çünkü benim tanıdığım Gülpınar Yeniden Refah Partisi’nden adaylığı konusunda sadece kendisi için yetki verilmesine razı olmaz. Oyun kurucu işin kaptanlığını da ister. Zira Gülpınar yukarıda da dediğim gibi siyasi hamlelerini duygusallıkla değil satranç ustalığıyla yapan donanımlı bir siyasetçidir.

Ayrıca belirtmekte fayda var ki Gülpınar sadece Yeniden Refah Partisi’nin değil, diğer tüm siyasi partilerin tabanın yanı sıra Beyazgül’ü istemeyen AK Parti içindeki büyük bir kesiminde tepkisinden doğan desteği alabilecek bir figürdür.

Ancak altını çizerek belirtmek gerekir ki DEM Parti bu seçimde en önemli kilit partilerden biridir. Eğer ki o da çok güçlü bir isimle büyükşehir için "Bizde varız.."derse seçimin aritmetiği değişir. Böylesi bir durumda Gülpınar büyükşehiri alamazsa bile bir çok ilçede belirlediği bir çok aday 31 Mart'ta ipi rahatlıkla göğüsleyecektir.

Sonuç olarak; deyim yerindeyse Aşağı Çarşı hariç, halkta özellikle ilçelerde ve kırsalda karşılığı olmayan Zeynel Abidin Beyazgül’ün bu seçimde işi çok çok zor. Zira bu seçimde kendisine bir önceki seçimde olduğu gibi, sahada, kırsalda destek veren ne Kasım Gülpınar, ne rahmetli eski Milletvekili Halil Özcan ne de eski Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin yok…

Bu seçimde karşısında Yeniden Refah Partisi’nden Mehmet Kasım Gülpınar, HÜDAPAR’dan eski İl Başkanı, Büyükşehir Adayı Emin Özarslan gibi ciddi rakipleri var. Hele ki diğer partiler de çatı yerine kendi adaylarıyla sahaya çıkarsa işi daha da zorlaşacaktır.

Şunu rahatlıkla ifade etmek isterim ki, Zeynel Abidin Beyazgül’ün alacağı oyların kendi aile bireyleri hariç tamamı bu şehrin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisi ve bağlılığından kaynaklı oylar olacaktır. Beyazgül bu seçimi kazansa bile bu oran ilk seçimdeki gibi yüzde 65 olmayacaktır. At yarışlarındaki tabirle burun farkıyla olacaktır. O da kendisinin değil, Erdoğan sevgisinin ve il teşkilatının çalışmalarıyla sandığa yansıyan oylarla olacaktır.

İşte bu yüzden bu yazımızın başlığını "BEYAZ(GÜL)PINAR VE URFA SEÇİMLERİ" olarak bu şekilde attım. Çünkü Zeynel Abidin Beyazgül ve Mehmet Kasım Gülpınar’ın arasındaki tek ortak nokta soy isimlerindeki “GÜL” kelimesidir. Beyazgül kelimesi bir tek “Gül”ü Zeynel Abidin Beyazgül’ün ne kadar tekil bir gül olduğunu ifade ederken, Gülpınar kelimesi sayısız Gül’ü ifade ediyor.

Ve herkes te takdir eder ki bir tek Gül’ün kokusu kendi çevresine yetmezken, Gül Pınarı’nın kokusunun ne kadar daha büyük bir kitleye hitap ettiğinin de işaretini veriyor.

Şimdilik tüm partilerin ilçe adaylarının açıklanması sonrası daha kapsamlı olarak kaleme alacağımız değerlendirmemize kadar, görüşmek dileğiyle diyorum.

Hayatı doğruları ve Urfa’yı seven herkese saygılarla

İlgili Twitimizin Linki: https://twitter.com/ahingunes/status/1747225743564611952

İlgili köşe yazımızın linki: https://www.urfahaber.com/yazarlar/ahin-gunes/2024-yerel-secimleri-ve-urfa-uzerine-analizler-1/1065/