Kurultayda Rüşvet İddiası: Savcılık Kılıçdaroğlu’nu Çağırdı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı’na yönelik yürütülen rüşvet ve usulsüzlük iddiaları kapsamında eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu "mağdur" sıfatıyla ifadeye çağırdı. Ancak Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, müvekkilinin ifadeye gitmeyeceğini duyurdu.

SAVCILIKTAN KURULTAYA YÖNELİK GENİŞ ÇAPLI SORUŞTURMA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu kurultayda “para karşılığı oy kullandırıldığı” yönündeki iddialar üzerine Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi kapsamında bir soruşturma başlattı. Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde bugüne dek aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 90 kişi şüpheli sıfatıyla ifade verdi, 36 kişi ise tanık olarak dinlendi.

KILIÇDAROĞLU’NA “MAĞDUR” SIFATI VERİLDİ

Soruşturma sürecinde yeni bir aşamaya geçilirken, CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da savcılık tarafından mağdur sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Ancak Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, yaptığı yazılı açıklamayla müvekkilinin ifadeye gitmeyeceğini belirtti. Çelik, bu çağrıyı hukuki bir gereklilikten ziyade “siyasi bir hamle” olarak değerlendirdi.

KURULTAYIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇILMIŞTI

Öte yandan CHP’nin eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı kurultay delegeleri, kurultayın usule aykırı şekilde gerçekleştirildiğini öne sürerek mahkemeye başvurdu. Açılan iptal davaları, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilerek tek dosya haline getirildi. Mahkeme, davanın duruşma tarihini 26 Mayıs 2025 olarak belirledi.

SİYASİ GERGİNLİK TIRMANIYOR

Soruşturmanın derinleşmesi, CHP içinde yeni tartışmaları da beraberinde getirirken, kurultay sürecine dair ortaya atılan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, parti içi hesaplaşmaların adli sürece taşınmasına neden oldu. Kılıçdaroğlu’nun ifadeye gitmeme kararı da bu süreçte dikkat çeken bir gelişme olarak öne çıktı.