Uzmanlar, daha önce yaşam deneyimlerinden yola çıkarak, insanlarda kalıcı hasar bırakan travmaların, travmaya maruz kalan kişide ''kronik şüphecilik'' olarak ifade edilen rahatsızlığın meydana geldiğini ifade ediyor.
Belirli bir travmaya maruz kalan kişilerde sık sık görülen kaygı bozukluğu ve kimseye güvenememe durumu kişinin hayatını olumsuz etkiliyor.
Daha önce maruz kalan travma sebebi ile, hayatını toparlayamamış hastaların ilerleyen dönemlerde sabit kalan fikir ve düşünceleri nedeni ile kendini gösteren kaygı bozukluğu, travmaya maruz kalınan kişinin bütün hayatını alt üst etmeye yetiyor.
TRAVMAYA MARUZ KALAN KİŞİ; ETRAFINDAKİ HERKESE ŞÜPHE İLE YAKLAŞMAYA BAŞLAR:
Travmaya maruz kalan kişi, hayatının belirli noktalarında maruz kaldığı travmaların diğer insanlar tarafından nasıl tespit edildiğini yâhut tespit edilebildiğinin cevabını yalnız uzmanlardan gelecek cevap vasıtası ile öğrenebileceklerinin altını çizerken, koyun postuna girmiş kurtlardan gelebilecek tehliklere karşı ise; kendini koruma altına alabilmek için bir takım savunma mekanizmaları gerçekleştirebleceğini ifade ediyor.
''KOYUN POSTUNA GİRMİŞ KURT METAFORU NEDİR?"
Bu metaforda kişi, öncelikle kendini uyaran bir takım zaafiyetlerin ve uyarıcılar ile etrafının çevrili olduğunu bir süre fark edemez. Yer ve zaman değiştirmesine karşın, gittiği her yerde hâlâ bu tür uyaranlar ile etrafının çevrili olduğunu fark eden travmatik birey, daha sonra nasıl bu uyaranlarla çevrili olduğuna anlam veremez.
Kullanılan metot aynı olmasına karşın, travmatize olmuş birey etrafında olan herkese ve her şeye karşı savunma mekanizmaları geliştirir.
Bu durumun duygu durum bozukluğuna yol açan septomlardan mı kaynaklanıyor, yâhut kişinin hakikaten bu uyaranlardan mı etkilendiğini tespit edemeyen uzmanların ise yravmayı tetikleyen yola başvurdukları bir diğer ihtimaller arasında yer alıyor.
Kişi bu şekilde travmaları tekrar yüzleşebilme fırsatı bulacaktır.
Travmatik bireyin bir süre sonra kendinden şüphe etmesine yol açan bu tür uyaranlardan kendini olabildiğince uzak tutması, hayatında önemli olduğunu düşündüğü, kendisini iyi hissettiren şeylere yönelerek iyileşme sürecine girmesi ise travmatik birey için büyük önem arz ediyor.
Travmatize olan kişilerle doğrudan ve açık bir şekilde iletişime geçilmediği takdirde, travmatik kişi bu uyaranlardan kendini olabildiğince uzak tutmaya devam ederek, hayatını düzene sokmak için mücadele etmeye devam edebileceği gibi, daha kötü hissedebileceğini ifade eden birçok kişi, açık ve dürüst bir iletişimin her zaman kazanacağını söylüyor.