ABD'nin Massachusetts eyaletinde Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Türk öğrencisi Rümeysa Öztürk, Filistin'e verdiği destek nedeniyle Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alındı. 25 Mart tarihinde, arkadaşlarıyla birlikte iftar yapmaya gittiği sırada, altı maskeli ICE görevlileri tarafından gözaltına alınan Öztürk, yaklaşık 7 hafta boyunca özgürlüğünden mahrum kaldı.
Federal Mahkemeden "Delil Yok" Kararı
Öztürk'ün gözaltına alınmasının ardından yapılan hukuki mücadelenin sonucu, federal mahkeme tarafından verildi. Mahkeme, "delil yok" diyerek Rümeysa Öztürk’ün kefaletle serbest bırakılmasına karar verdi. 7 haftalık gözaltı sürecinin ardından Öztürk, Louisiana'da geçirdiği bir gecenin ardından, Logan Havalimanı'na iniş yaptı. Bu süreçte, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), Öztürk’ün serbest bırakılması için büyük bir hukuk mücadelesi verdi.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nin (ACLU) Hukuki Desteği
ACLU Massachusetts Direktörü Carol Rose, Öztürk'ün gözaltına alınmasının hukuksuz olduğunu belirterek, bu suçlamaların dayanaksız olduğunu vurguladı. ACLU avukatları, Öztürk’ün gözaltına alınmasının, ABD hükümetinin uluslararası öğrencilere karşı uyguladığı katı tutumun bir parçası olduğunu belirtti. Öztürk’ün tutuklanmasının haksız olduğu konusunda ABD yönetimine eleştiriler yapıldı.
ACLU avukatlarından Mahsa Khanbabai, 22 Mayıs tarihinde Vermont'ta görülecek duruşma hakkında bilgi vererek, Türk öğrencinin vizesinin yasa dışı iptaline karşı hukuki mücadelenin devam edeceğini duyurdu. Khanbabai, "Yabancı öğrencilere yönelik bu tür uygulamalar, göçmenlik hukuku tarihimizde görülmemiş bir yöntemle yapılmaktadır" diyerek, hükümetin tutumunu eleştirdi.
ABD’den Siyasal Destek ve Hukuki Güvenceler
Öztürk'ün serbest kalmasının ardından ABD Kongresi ve Senatosu'ndan da güçlü destek mesajları geldi. ABD Senatörü Ed Markey, "Bu, sadece Rümeysa için değil, adalet için de bir zaferdir" diyerek, özgürlük ve demokrasi adına zafer kazanıldığını belirtti. Kongre Üyesi Ayanna Pressley ise "Seni asla unutmadık, tamamen aklanana kadar dinlenmeyeceğiz" diyerek destek verdi. Senatör Markey, "Bu eve dönüş, konuşma özgürlüğü ve usulüne uygun yargılanma haklarımız için verilen bir mücadele" şeklinde açıklama yaptı.
Rümeysa Öztürk'ün Basın Toplantısı
Serbest kalmasının ardından Rümeysa Öztürk, Logan Uluslararası Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, "Son 45 gündeki gözaltı süreci, şahsım, Tufts Üniversitesi ve Türkiye'deki yakınlarım için oldukça zor bir süreçti. Ancak bu süreçte aldığım destek ve gösterilen nezaket için herkese çok minnettarım" diye konuştu.
Öztürk, gözaltı sürecinin kritik bir dönemde eğitiminden mahrum kaldığını, ancak desteğin kendisini güçlü tuttuğunu belirtti. ACLU avukatlarına teşekkür ederek, onların sayesinde Amerikan adalet sistemine olan inancını koruyabildiğini ifade etti. Ayrıca, "Arkadaşlarıma, öğretmenlerime ve öğrencilerime kavuşmak için çok heyecanlıyım" diye ekledi.
Havalimanında Türkiye'nin Temsilcilerinden Ziyaret
Rümeysa Öztürk'ü, serbest kaldığı gün Türk diplomatik temsilcileri de yalnız bırakmadı. Türkiye'nin Boston Başkonsolosu Halime Didem Buner ve Eğitim Ataşesi İbrahim Sığın, Öztürk'ü havalimanında karşılayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Başkonsolos Buner, "Bu süreçte yanınızdayız, geçmiş olsun" diyerek destek verdi.
Filistin'e Destek ve ABD'nin Tepkisi
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, "Hamas destekçisi" olarak tanımladığı yabancı öğrencilerin vize iptalleri konusunda açıklama yapmış ve Rümeysa Öztürk de dahil olmak üzere 300'den fazla öğrencinin vizesinin iptal edildiğini belirtmişti. Ancak, federal yargıç Denise Casper, Öztürk’ün gözaltına alınmasının yanlış olduğunu belirterek, serbest bırakılmasına karar verdi.
Tufts Üniversitesi de Öztürk'ün serbest bırakılmasını talep etmiş ve okul rektörü Sunil Kumar, öğrencisinin tutuklanmasının okulun uluslararası topluluğunda büyük bir kayba yol açtığını belirterek güvenlik konusunda endişelerinin arttığını ifade etmişti.
Öztürk’ün Özgürlüğü ve Hukuki Süreç
Rümeysa Öztürk’ün serbest bırakılmasının ardından, Massachusetts eyaletindeki Türk komşuları, Öztürk’ün evinin önüne çiçekler bırakarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Öztürk’ün komşuları ve Türk vatandaşları, sivil toplum kuruluşları ile birlikte serbest bırakılmasını kutladı.
Gözaltı sürecinin ardından, Rümeysa Öztürk’ün Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği ya da ABD'deki hukuki mücadelesine devam edip etmeyeceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak, ACLU avukatları ve Türk öğrenci için uluslararası destek, hukuki sürecin devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Gelişmelerin Takip Edilmesi Gereken Durumlar:
22 Mayıs'ta Vermont'ta görülecek duruşmada, Öztürk’ün vizesinin yasa dışı iptaline karşı hukuki mücadele verilecek.
ABD hükümetinin yabancı öğrencilere karşı daha esnek bir tutum alıp almayacağı ve gelecekteki yasal süreçlerin nasıl şekilleneceği merak konusu.
Rümeysa Öztürk’ün serbest kalması, sadece Amerikan hukuku açısından değil, uluslararası öğrenci topluluğu ve özgürlük mücadelesi açısından büyük bir zafer olarak görülüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: