Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Büyükafşar, sosyal medya ve dijital iletişim platformlarındaki dezenformasyon tehlikesine dikkat çekti. Büyükafşar, özellikle son yıllarda yaygınlaşan yanlış bilgilendirme mesajlarının hızla yayıldığını belirterek, “Bizi bir şeye inandırmak için kurgulanıyor, bunun farkında olmak lazım” ifadelerine yer verdi.
Dezenformasyon, Duyguları Hedef Alıyor
Dr. Mehmet Büyükafşar, sosyal medya platformlarında politika, sağlık, bilim gibi kritik konularda sıkça karşılaşılan dezenformasyon mesajlarının hızla yayıldığını ve bu tür mesajların genellikle bireylerin duygularını harekete geçiren içeriklere sahip olduğunu vurguladı. Dezenformasyonun insanları yanıltma amacı güttüğünü belirten Büyükafşar, bu tür mesajların doğru bilgiden çok daha hızlı yayılmasının, insanların duygusal tepkilerinden faydalanarak daha fazla kişiye ulaşmalarından kaynaklandığını belirtti.
“Dezenformasyon, kasıtlı olarak zarar verme amacıyla üretilir ve kişileri veya kurumları hedef alır. Bu tür yanlış bilgiler, genellikle bizim değerlerimize, kültürümüze ve inançlarımıza uygun şekilde tasarlanır ve bizleri bir konuda inandırmak amacıyla kurgulanır. Bu noktada dikkatli olmak ve her mesajı sorgulamak büyük önem taşır” diyen Büyükafşar, yanlış bilgilerin yayılmasının önüne geçebilmek için bu durumun tespit edilmesi gerektiğini söyledi.
Şüpheyle Yaklaşın, Doğruluğu Sorgulayın
Sosyal medyada kullanıcıların karşılaştıkları her içeriği şüpheyle değerlendirmeleri gerektiğini belirten Dr. Büyükafşar, şüphe uyandıran mesajları doğrulamak için kullanıcıların nasıl hareket etmeleri gerektiğine de değindi. "Şüphe duymadan hareket etmek, bizi yanlış yönlendirebilir. Dezenformasyon amacıyla üretilen içerikler, çoğu zaman çok dikkatli ve bilinçli şekilde yayıldığı için, bilinçsizce paylaşılan her yanlış bilgi, bu sürecin bir parçası olabilir. Her kullanıcı bir içerik üreticisidir ve bu içerikleri paylaştıklarında, dezenformasyonun yayılmasına dolaylı olarak katkıda bulunabilirler" şeklinde uyarıda bulundu.
Büyükafşar, şüpheli bir içerikle karşılaşıldığında yapılması gerekenleri adım adım anlattı:
Duygularınızı Frenleyin: Şüpheli bir içerik gördüğünüzde, ilk yapmanız gereken şey duygusal tepkinizi frenlemektir. Duygusal bir tepkiyle paylaşılan içerikler, dezenformasyonun yayılmasına katkıda bulunabilir.
Kaynağın Güvenilirliğini Sorgulayın: Mesajın kaynağını sorgulamak oldukça önemlidir. “Kaynak, daha önce yanıltıcı bir içerik paylaşmış mı? Güvenilir haber kaynakları tarafından takip ediliyor mu?” gibi soruların yanıtlarını aramak gerekir. Kaynağın güvenilirliği, bilgilerin doğruluğunu belirlemede önemli bir rol oynar.
Mesajı Sorgulayın: Bir mesajı paylaşmadan önce, mesajın daha önce yayınlanıp yayınlanmadığını, nerelerde paylaşıldığını ve haber doğrulama platformları tarafından kontrol edilip edilmediğini araştırmak önemlidir. Google görsel aramaları veya benzeri programlarla görüntülerin doğruluğunu kontrol edebilirsiniz.
Yapay Zeka ve Sahte Videolarla Mücadele
Günümüzde yapay zeka teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, sahte içeriklerin üretimi de hızla artmaktadır. “Deep fake” olarak bilinen sahte videolar, çevrimiçi ortamda hızla yayılarak gerçekçi bir şekilde sunulabiliyor. Dr. Büyükafşar, bu tür teknolojilerin yanlış bilgilendirme amacıyla kullanıldığını belirterek, sahte içeriklerin tespit edilmesinin zorlaştığını söyledi.
“Yapay zeka ile üretilen sahte videolar ve fotoğraflar, gerçekmiş gibi görünebilir. Bu sahte içerikler sosyal medyada hızla yayılarak, gerçek haberlerle karışabilir. Bu noktada, dezenformasyonun hızını yavaşlatmak büyük önem taşıyor. Hızı yavaşlattığımızda, doğru bilgiyi paylaşan haber doğrulama siteleri ve güvenilir kurumlar, bu içerikleri hızla doğrulayıp yalanlayacaklardır” diye konuştu.
Haber Doğrulama Sitelerinin Rolü
Dr. Büyükafşar, güvenilir haber kaynaklarının ve profesyonel doğrulama sitelerinin dezenformasyonla mücadelede çok önemli bir rol oynadığını söyledi. “Güvenilir haber kuruluşları ve profesyonel doğrulama siteleri, bilgiye dair en doğru ve güncel değerlendirmeleri yapmaktadır. Bu kaynaklar, bizim için güvenilir birer referans olmalıdır” dedi.
Sonuç Olarak
Sosyal medyada karşılaşılan her içeriğin doğruluğunu sorgulamak, dezenformasyonun hızla yayılmasının önüne geçebilmek için büyük bir önem taşımaktadır. Dr. Mehmet Büyükafşar, kullanıcıları bilgilendirerek, şüpheli içeriklere karşı daha dikkatli olmaya çağırdı. Yapay zeka ile üretilen sahte videolar ve fotoğrafların tespiti ise giderek zorlaşırken, doğru bilgiye ulaşmanın ve dezenformasyonun yayılmasını engellemenin en etkili yolu, güvenilir kaynaklardan doğrulama yapmaktan geçiyor.
Mahreç : Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: