Okulların sömestr tatili ile birlikte şu ekonomide pek mümkün olsa da iki kuruş biriktirebilen insanlar gezip görmeye ,Anadolu’nun ,Mezopotamya’nın kalbini hissetmeye çalışıyorlar.
Şehir-i Urfa’ya da bu kapsamda yerli yabancı turistler geliyor.Taşın toprağın sevincini ,kederini ,yüzyıllar önce kendi atalarının izlerini arıyorlar . Ama bilin bakalım buldukları ne ?
Kir pas içersinde , yolları kaderi gibi toza çamura bulanmış bir çaresiz kimsesiz Urfa… Eyyübiye Belediyesi ‘nin içi yanar bence bu duruma .
Zira turistlerin milli güzergahı olan Bakırcılar Çarşısı’nın ,Balıklıgöl ‘ün ,Yusufpaşa Camii’nin ,Ulucamii’nin ışıl ışıl yansıdığı parlak bir gökyüzünün altında böyle bir yeryüzü hakketmiyoruz.
Kültür Yolu ,Kültür Turizm Başkenti olalım pek sevinçli ,pek harika bir haber .Ama işte ne yazık ki bu ülkede her şeyin bir aması var . En başta İslam’ın imanın şartı temizlik olmadan ne işe yarar bütün bunlar .
Biz kendi evlerimizden ,mahallelerimizden vazgeçtik.Bari kentimizi yanlış tanımasınlar insanlar.Yeterince kırgın ,ön yargıya maruz kalmış insanlar olarak bir de buradan bizi acıtmalarına izin vermemeliyiz. Kimsenin buna hakkı yok.Hala ortaçağ ütopyalarını yürüten ,soyuna takılıp iki adım öteye gidemeyen ağacık, paşacıklar,belediye kapılarını zorlayan aşiretler ! , şiddet vakalarında listenin en başına oturan ,eğitimde listelere bile giremeyen ,daha sayamadığım nice zulme maruz kalmış Urfa’mıza yazık değil mi ? Yeterince rezil etmediniz mi ?
Lütfen artık vicdana gelsin herkes elini taşın altına koymanızı da istemiyoruz sadece işinizi layıkıyla yapın o yeter . Ha bi de bazıları var ki gerçekten onlar ; “GÖLGE ETMESİN BAŞKA İHSAN İSTEMEM “