Yaklaşık son 10 yıldır bölge ve ulusal siyasette yeni isme muhtacız farkında mısınız ? Sürekli belli kesimlere ve belli partilerle adları kalıplaşmış kişi ve yakınlarından ibaret bir yönetim sistemi ile karşı karşıyayız. Bu şekilde olmaz. Bu şekilde gelişmek ve yenilenmek mümkün değildir. Nerede görev aşığı insan varsa görevine küstürüp koltuk sevdalılarını başımıza bela ettiniz. Nereye kadar böyle gider diye düşünürken sanırsam artık yolun sonuna geldik. Artık isimler değişse bile ne yazık ki uçurumun kıyısına geldik. Zararın neresinden dönerseniz dönün kardır fakat bazen öyle yollar karşınıza çıkar ki artık ok yaydan öyle bir çıkar ki dönmek isteseniz dahi dönemez hale gelirsiniz. Vicdanım inanın rahat değil ulusal çapta yayın yapan televizyon kanallarını izlerken. Bana gerçekten gülünç geliyor çünkü milyonluk arabalarından inip tonlarca para harcadıkları kumaşların içindeki insanların, fakirin fukaranın kursağını tartışmaları. Kabul ediyorum bu ülkede bu saydıklarım hiçbir zaman eksik olmamıştır. Ancak bu vatandaş da buna kanacak kadar cahil değildir buna eminim. Dönem aydınlanma vaktidir demiyorum bakın size, o dönem inanın geçti; dönem artık canımızı, çocuklarımızı, geleceğimizi kurtarma vaktidir. Size ayaklanın demiyorum ya da umutsuzluğa kapılın da demiyorum fakat size bütün samimiyetimle alaya alındığınızın farkına varın diyorum. İsimler farklı soy isimler aynı, ses tonları farklı cümleler aynı, mekanlar farklı toprak aynı. Hepimiz ademoğluyuz ancak kimimiz ekmeğini böldü kimimiz ekmeğine kan doğradı. Tas da elimizde kaşık da biz halkız! İstediğimizi doyurur istediğimizi aç bırakırız. Meclisin mutfağı halkın sofrasından zengin değildir!