Urfa’da aklıma Şeyh Şani gelir, Nabi gelir, Abdülkadir Karahan gelir, Fuat Kürkçüoğlu gelir, Mehmet Akif İnan gelir, Nevin Güllüoğlu gelir , Muhabbet Kerkeresi Emin Tahtasız gelir, Adil Saraç gelir .Gelir oğlu gelir. Edebiyat dediğimde gelir , sanat dediğimde gelir , hak dediğimde gelir, muhabbet kerkeresi dediğimde gelir. Yani anlayacağınız gelir de gelir.
Peki tüm bunlar Şurkav ‘ın aklına gelir mi ? Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı ‘nın aklına bunlardan başka ne gelir ? Ya da bu şehirle ilgili
akıllarına neler gelir , neler gelmez , ya da gelmesi gerekenler neden gelmez ?
Sanat yolunda , mimari yolunda , sosyal yaşam yolunda , vakıflar , belediyelerin sosyal işler müdürlüklerinin aklına ne gelir ? Ya da ne zaman gelir işte asıl önemli olan bu .
Gelmelerden ,gitmelerden ziyade yıllarca şahıs yararına , şahsi menfaatlere kurban giden bu şehrin bazı belediyeleri , bazı insanları, bazı kurumları , bazı “ önemli vakıfları “ bazı binaları belki de can damarları nasıl atıllıktan ,ataletten sıyrılabilir işte asıl önemli olan bu...
Bu şehirdeki hastalıklı “ devrik zihniyet” ne zaman devrilir ! hatta işte asıl önemli olan bu ...