Sevgili dostum Ahin Güneş'le bir sohbetimizde bana Urfa'lılıkla, Urfanın öz değerlerine sahip çıkmakla ilgili bir söyleminde: "Bu şehir (Urfa) kendisi için gövdesini taşın altına koyan öz değerlerine sahip çıkabilseydi, Nemrut, İbrahim'i ateşe atacak cesareti kendinde bulamazdı..." der. Ne de güzel söyler. Neyse bu gün sizlere bu konudan bağımsız başka bir konuyu anlatacağım..
Malumunuz; "10 Ocak Gazeteciler Günü" nedeniyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi gazetecilere güzel bir jestte bulundu. Bu dönemde gazetecilerden öcü gibi korkup kaçan yöneticilerin gazetecilere de sahip çıkma cesaretini gösterdikleri için bu davranışları nedeniyle gerçekten kendilerini tebrik ediyorum. Tebrik etmekle beraber bizleri yönetenlere diyorum ki eğer adalete inanıyorsak adaletin verdiği karara saygı duyuyorsak biraz da o yoldan yürümemiz gerektiğine inanıyorum ben.
Bundan dolayı da Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'ni bu şehirde tarafsızlığı ve Urfa sevdası ile, Urfa için 35 yıldır basın camiasında karşılıksız mücadele veren başta Ahin Güneş ve onun gibi kalemleri görmezden gelmesini, kınadığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
Urfahaber gazetesini mahkemeye veren ve sonucuna katlanan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ni de hukuki duruş açısından tebrik ediyorum. Mahkemeyi kazanan dostum Ahin Bey’i mücadelesinde birebir gözlemleyen biri olarak bugüne kadar adliye koridorlarında sadece ve sadece Şanlıurfa ‘nın ve ülkesinin çıkarlarını gözettiği için ifade vermiş tüm gazeteci arkadaşımızın yaşadıklarından herkesin bir parça sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
Ahin Bey gibi donanımına inandığım insanlar aslında Urfa’nın sorunları ile hiç ilgilenmeyip kendine en yakındaki işadamlarıyla birlikte iş dünyasına atılmış olsaydı ki zekasına gerçekten inanırım özellikle teknolojik konularda çok farklı noktalara varabilirdi. Tabi o iş dünyası yerine güç dünyasını seçti. Bu dünyada da çok başarılı oldu.
İşte Urfa gerçeğini dile getiren Ahin Güneş’in gazeteciler gününü gecikmeli de olsa kutlamak için bugünkü köşemi kendisine ayırdım.Ve bu arada aklıma annesi merhume Şefika Güneş geldi.
Okuma yazması olmadığı halde Türkiye’de resim sergisi açacak, avrupada tabloları UNİCEF tarafından yüzbünlerce kartpostal yapılan, fakat Urfa'da gerekli ilgiyi göremeyecek kadar güçlü bir sanatçıydı. Kendisine Allah’tan rahmet diliyor böyle çocukları topluma kazandırdığı için gerçekten kendisiyle gurur duyuyorum.
Ahin Güneş'lerin ve bütün hakkı hakka teslim edenlerin gazeteciler gününü kutlar adliye koridorlarında değil mesleğimizin değerinin bilindiği günlerde buluşmak dileğiyle...