Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile röportaj yapmak için randevu talebinde bulunuluyor.Danışmanları da bizden soruları istiyor, "ne konuşacaksınız bize verin" deniyor. Bakın soruların muhatabı vekilidir. Danışman vekiline sadece görüşme isteğini iletir. Elbette vekilin cevabına göre Evet ya da hayır cevabını verebilir danışman. Ancak millet tarafından seçilmiş asillerin yani bizlerin vekili olanların yerine karar veremez. Vatandaşı polis ile sınıyorlar. Polisi de böyle dandik vizyonsuzluklara ortak ediyorlar üstelik.
Bu durdurulamaz devesa ego öyle bir ego ki ertesi gün Urfahaber muhabiri için Meclise giriş yasağı koyduruyor. Bakın Benim oyumla benim vekaletimle benim vekilliğimin yapıldığı koskoca Meclise bir seçilmişin “danışmanı “ ket vurabiliyor.
Gazi Mustafa Kemal‘in meclisinde bizi temsil edenlere erişimin böyle komik, böyle talihsiz, böyle basit bir sebeplerle kesintiye uğratılacağına inanmıyorum. Bir kişinin üstelik seçilmemiş atanmışın keyfiyle benim vergimle yönetilen vekalete ulaşamamak da ancak ülkemize yaraşırdı!
Hoş artık “Meclisinizin “de bir efsunu kalmadı. İşte şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın neden sizin gibileri halka şikayet ettiğini ve onca olaya rağmen hala iktidarda olmasını neden olarak anlayabiliyorum.
CHP’nin neden 20 yıldır hatta 1950’den yana muhalefet kimliğiyle kendi çalıp kendi söylemeye devam etmesinin nedeni belki de budur.