Urfa’yı anlatmak hep içimden gelmiştir anlatamamışımdır. Öyle bir efsun ki bence hiçbir zaman yeterince anlatılamayacak. Şehri ruha değil ama insanları bu hikayenin talihsiz kısmı. Kendi çocukları özel üniversitelerde ortalama altı bölümlerde okur memurun çocuğu kendi emeğiyle kazanır ,okur yine de çamurdan kaçamaz.
Ağa zihniyetinden kurtlamayan bu şehirde ağaların kızları özel okullarda zorlaya zorlaya üniversites kazandırılırken fakir fukaranın kızının okutulması sorun olur.Sanki ceplerinden bir kuruş çıkıyormuş gibi.
Bizim burada kimse kimseye destek olmaz destek olmadıkları gibi köstek olurlar tabiri caizse çekemezler.
Sabah ezanında ellerinde namazlıklarla koşa koşa camiiye gidenler namazdan dönerken de iftira ve yalanla pirim yapmaya çalışırlar.
Kendileri için bütün imkanları seferber eden STK’larımız toplum yararı ya da öğrencilerimizin eğitsel menfaatleri söz konusu olunca hiçbir biçimde konunun muhattabı olmuyorlar.
Genelde Urfa’nın kaderi böyledir. Bireysel menfaatler şehir ve toplum faydasının daima üzerindedir. Hatta şehir ve toplum şahsi menfaatler için birer geçim kaynağıdır.
Ben inanıyorum.... Acı ama acısını başımıza tac ettiğimiz şehrimiz inşallah üstün ellerde layık olduğu mevkilere erişecektir. Ayağına takılan tüm taşlara,taşlar atan tüm insanımsalara rağmen.... Ben inanıyorum.....