Sayın Efendiler bizler karşısında iki büklüm olunacak efendiler değil, karşısında dimdik duracağımız hizmet alacağımız hizmetkarlar istiyoruz demiyor muydunuz?
İşte Valilik ,işte İl Milli Eğitim, işte İl Emniyet Müdürlüğü,İşte İl Göç İdaresi , İşte Vakıflar Bölge Müdürlüğü alın size kurumca hizmetkarlar.
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin hizmete devam dedi. Kendilerinin ziyaretçileri Katarlı yatırımcılardı.Katarlı yatırımcılar Şanlıurfa’ya milyon dolarlık bütçe ayırarak okul yapmak istiyorlar. Daha önce de şehrimize yatırımda bulunan Katarlılar Abdullah Erin’in kendilerine karşı olan ilgisinden son derece memnunlar. Yine Şanlıurfa İl Milli Eğitim müdürü Şerafettin Turan’da gelmiş ve gelecek olan yatırımlar için son derece alakadar davranıyor. Mardinli olan vali bey kültür çeşitliliğinin içinde büyümüş , ve kendini geliştirmiş deneyimli yapısıyla Arap Katarlıları son derece güzel ağırladı. Biliyorsunuz şu an yatırımlar bu kargaşada altın değerinde.Yine il milli eğitim özellikle eğitim ayağına yönelik yatırımlar için ellerinden gelen çabayı gösteriyor. İl milli eğitim müdürü ve yardımcıları daha önce de bu ortaklaşa çabayla büyük bir yatırım getirmeyi başarmışlardı. Ama gel gör ki duyarsız vatandaşlar ,fısıltı gazetesi her zamanki gibi görev başında. Ki bu acı gerçek Türkiye’nin ve Şanlıurfa’nın kronik problemidir.Çalışan düşünen ,üreten ve öğrenene düşman kesiliriz . Zaten o görkemli koltuklara , şaşalı makam odalarına getirilen çoğu koltuksever de idarecilikten bir haberdir. Bu tip idarecilerin en sevdikleri ve en iyi anladıkları yönü yanlarında el pençe divan duran buyuruncu tayfadır. Ki bu müdürlerin kendi personelleri kendi içinde çakışır ve pek sevgili müdürlerimiz haklı ve doğru olan kimse onun başını ezmeyi tercih eder. Dolap beygiri filmini hatırlarsınız. Senaristlerini de buradan selamla anarım. İzleyenlerin,bilenlerin yüzündeki gülümsemeyi tahmin edebiliyorum.
Öyle hemen bağırmaya başlaman iki tane devlet dairesi gezin ne demek istediğimi anlarsınız. Zaten Allah işinizi düşürmesin bir girdiniz mi bir daha kolay kolay çıkamazsınız o dairelerden. İşte bu yanlış düzeni bozmaya çalışan ,gerçek çalışkan amirlere ,Sayın Abdullah Erin gibilere ,bizim il milli eğitim kadromuzdaki sevgili personel ve amirlerimize de şu diğerlerini pohpohlayanlar düşman kesiliyorlar. Allah’tan ki Allah görüyor, biliyor ,duyuyor haklıyı da haksızı da. Nezaketi benimsemiş, mevkiyi sindirebilmiş , çalışan insanların hakkını teslim edebilmiş , çalışkan ve saygılı insanları köle olarak görmemeyi ilke edinmiş insanlardan olmayı nasip etsin bize ve tüm herkese Yüce Allah. Hep bağırıyoruz ya liyakat da liyakat diye. İşte yarın bir gün bu hizmetleri kaybedince anlayacaksınız ne dediğimizi.
Bakınız ne dediğimi açık açık söylüyorum; Çalışana, alın teri dökene, haksızlığa uğrayana hele ki başkasının yüzünden zulme uğrayana önünde iki kere eğilir ceketimi de iliklerim. Bu arada sağda solda kendi adamı bulunursa hayra uğrayacağını düşünenlere çok sevdiğim bir sözü iletmek isterim. Derler ki ; Allah’ım sen beni dostlarımdan koru düşmanlarımla ben kendim baş ederim. Tabi kastettiğimiz asla gerçek dostlar değil. Ki zaten gerçek dostun da böylesi bir yazıda yeri yok.
Hemşerim Sayın Valim benim babamın oğlu değildir. Ancak gözümle gördüğüm , bizzat yaşadığımdan anladığım dürüst adamdır. Çalışan ve dürüst insanlara hasret değil miyiz al sana bu hasretini tüketecek devlet adamı.
O zaman bari şu konuda bir durun ,bir durulun da vatan susadığı hizmetleri alsın. Bu arada ben söyleyeyim siz anlayın; Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine değen nazar! dilerim şu saydığımız biricik kurumlarımıza da değmez.