Ne çok kötü ne de çok iyi olacaksın!
Bu dünyada sevdiğin bir insanı aniden hayatından çıkarabilecek kadar acımasız, sevebilecek kadar da iyi...
Örneğin bir kızla beraber olmak istesen; çok iyi olursan bu kızın hoşuna gitse de bir süreden sonra sıkılacaktır ; çok kötü olursan zaten ayrılır ; bir yandan iyi diğer yandan kötü davran , kötü ol ki kötülüğün verdiği heyecan kızı sende tutabilsin.
Kendi zevk ve çıkarların için yaptığın kötülük hem heyecan verici ve kendin için iyi... İşte bakış açısına göre de değişiyor kötüler için kötülük yaparsan onlar için iyi olursun.
Herkes birbirini ve özelliklerini iyi ve kötü olarak adlandırıyor ve kendini iyilik ve kötülük üzerinden puanlıyor; kimse kusursuz olamayacağını bildiği halde, herkes kusursuz gösteriyor kendisini; kusursuz olmadığını bildiği halde.
Özü unutmuş insanlar ; halbuki özde ne iyi var ne kötü.
Çok iyi olursan insanlar şüphelenirler. Kötü bir yanını görmek için pusuda bekleyebilirler, çok kötü olursan yüzüne yine gülümserler ama arkandan yapmayacakları söylemeyecekleri iş yoktur ; çok iyi olsan da bu geçerli tabii.
Bu cümlelerim gerçeklik payıyla beraber ironi içeriyor.
İnsanlar iyilikleri çabuk unuturlar kötülükleri unutmazlar çünkü işlerine gelmez; içlerinde merhamet yoksa yani kısacası iyilik yaptığında kendin için yapıyorsun, kötülük yaptığında kendine kötülük ediyorsundur.
Sosyal varlıklar olsak bile birbirimiz için fani ve vazgeçilebiliriz fazla değer verip başkaları için iyi olmaktansa iyiliği kendimiz için yapalım.