Bu konuyu sevdiğim bir arkadaşımın önerisiyle yazıyorum.
Kimi zaman hepimiz insanlardan nefret etme durumuna gireriz.
Sevdiğimiz biri bize ihanet ettiğinde ya da bizi üzen bir olay başımıza geldiğinde bu duruma girebiliriz.
İnsan, istese de istemese de sosyal bir varlıktır.
Her ne kadar kendimizi bir köşeye hapset sekte içimizden insanlarla sosyalleşme ihtiyacı hissederiz.
Bu durumdan çıkmanın en iyi yöntemi kendimize zaman ayırmamız olacaktır.
Her insanın sineye çekildiği kendi köşesi olmalıdır.
Eğer kendi mağaramızda bir süre durursak dışarıda ki insanları ve sosyalleşme durumunu özlemeye başlarız.
Böylelikle insanlardan soğumamız geçer.
Hiçbir insan, tam anlamıyla içe dönük ya da dışa dönük olamaz.
Bu yüzden her insanın hem kendi köşesine çekilme ihtiyacı hem de sosyalleşme ihtiyacı vardır.
Her insan, en büyük değeri kendisine vermeli.
Kişi kendi annesi ve babasından da önce kendisini sevmeli ve değer vermelidir.
Eğer kendimize yeterli değeri ve sevgiyi verirsek başımıza gelen olaylara karşı daha dirayetli oluruz.
Ve hayatta çok daha az üzülürüz.