Dünya üzerindeki en ilginç varlıklar olabiliriz, içimizde hem iyi hem de kötüyü barındıran varlıklarız hepimiz.
Tabii iyi ve kötüye nasıl baktığımıza göre de değişir. Birini tanıdığımız halde hiç beklenmedik bir şey yapabilme ihtimalinin her zaman bulunması her insanın her an her eylemi yapabilme ihtimalini bize gösteriyor bu da bir insanı asla tamamıyla anlayamayacağımız manasına geliyor.
Ama birazda olsa insanla ilgili birkaç şey gözlemleyebiliyoruz örneğin; kendimizi fazlasıyla özel sanmamız gibi özel, eşi ve benzeri bulunmayan demektir ama hepimizin eşi ve benzerleri var, kendi iç dünyamızda özel olduğumuza inanmamızda sıkıntı yok ama sanki diğerlerinden daha özelmişiz gibi insanlara bunu dayatmak sinir bozucu olabiliyor üstelik bir insan fazla özel olduğunu öne sürüyorsa kendini benimseyememiş demektir kendisini kabullenip benimsemiş bir insan kimseye özel olduğunu ya da kendini ispatlama gereksinimi duymaz.
Diğer bir unsurda menfaatlerdir; menfaatimize uymayan her olaya ve insana kötü gözüyle bakarız uyana ise iyi, menfaat tamamıyla kötü değildir çünkü her zaman menfaatler mevcuttur göz önüne alıp farkında olmasak bile mesela annelerimiz bizim mutlu olmamızı isterler bu bile aslında bir menfaattir biz mutlu olursak onlarda mutlu olacaktır bu da menfaattir ancak menfaatler baş tacı yapılıp öncelik olmaması gerekir.
İnsan ayıpları dürüstlüğünün önüne geçmeyen, menfaati baş tacı yapmayan kendi özünü benimsemiş sırf menfaatine uymuyor diye aksi davranan değil ortak arabulucu yolu bulan olmalıdır.