Bağımlılık, beynimizin ödül mekanizması ile ilişkilidir.
İnsanoğlunun, şimdiki geldiği noktada elektiriğe bağımlılık söz konusudur.
Başka çeşit kötü bağımlılıklardan söz etmek gerekirse insanlar, çok fazla duygusal düşünme sonucu bağımlılıklarına devam eder.
İşin içine mantık girerse insanlar, kendini bağımlılığına karşı dizginleyebilir.
Tabii ne tür bir bağımlılık olduğu da önemlidir.
Mutluluğun önündeki en büyük engel sürekli mutlu olmayı istemektir.
Bağımlılıklardan kurtulmak sancılıdır ancak sonunda mutluluk vardır.
Takıntı, ise bağımlılığın ileri safhası ve başka bir boyutudur.
Takıntı, bir hastalık olarak geçmektedir.
Takıntı, bir konuya yada konulara çok fazla anlam yükleyip üzerinde fazla kontrol sahibi olmaktır.
Takıntıya tamamıyla bağımlılık ile paraleldir diyemeyiz.
Takıntılı insanlar, takıntı haline getirdikleri konuyu çok fazla düşünürler ve o konuya büyük bir anlam yükleyip konuyu gözlerinde çok büyütürler.
Bizim hayatımız, bizim gözümüzde yaşadığımız olaylar ve durumlar çok büyüktür ancak uzaktan baktığımızda noktadan daha küçüğüz.
Bu sebeple hayatımızda karşılaştığımız durum, olay, dert ve konuyu çok fazla büyütmeye gerek yok.
Eninde sonunda başımızda bir mezar taşı altımızda ise toprak olacak.