ADAB-I MUAŞERET (Görgü ve Nezaket Kuralları)
Adab-ı Muaşeret (görgü ve nezaket kuralları); insan yaratılışı gereği toplum içinde yaşamaya mecbur bir varlıktır. Bu birlikte yaşam mecburiyeti beraberinde birçok kolaylık sağladığı gibi birçok zorluğa da neden oluyor. Bu sebeple bir takım kurallara ve yaptırımlara ihtiyaç vardır.
Adab-ı Muaşeret kuralların bazıları:
-Toplum içinde yüksek sesle konuşmamak
-Başkası konuşurken lafının kesmemek ve söylediklerini dinlemek
-Başkası hakkında yalan konuşmamak, dedi-kodu yapmamak
-Başkasının eşyasına izinsiz dokunmamak ve ya kullanmamak
-Başkasının evine gitmeden önce bilgi vermek (randevu almak)
-Evine, iş yerine gelen konuğa nezaket kuralları çerçevesinde davranmak.
-Sofra Adabı; işte bu kısım benim için ayrıca önem arz ediyor. Yemeğe oturulmadan önce kişisel temizlik kuralları yerine getirilmeli. Ayrıca yemek esnasında konuşulan konulara dikkat edilmeli. Ucuz fikirlerle ve pahalı bütçelerle çekilen dizilerin yansıttığı gibi, ağızlarında tükürük fışkıran, salya akıtan nezaket yoksunu insanlar olur ya, işte onlara özenenlere söyleyelim; yemek masası ne sorun çözme, nede kavga etme yeridir. Her şeyden önce nimete saygısızlıktır bu, hani su içene yılan bile dokunmuyor ya, yemek yiyende dokunmayın!
-Trafikte gerekli-gereksiz korna çalmak, yüksek sesle müzik dinlemek. Tabi son zamanlarda araçtan inip diğer sürücüyü darp edenler ve araçları tekmeleyenler zaten insanlıktan nasip almamışlar. Onlarla ilgilide yasaların sert ve caydırıcı olmasını talep ediyoruz.
Trafikte sigar içmemek, telefonla konuşmamak, gerçi bunları yasal yaptırımları var. Ama bazıları inatla kural ihlali yapmaya devam ediyor.
Adab-ı Muaşeret sahibi olmak bir erdemliktir, insana bahşedilmiş en güzel özelliklerden biridir.
Bu yazıyı yazma nedenim malum sonbahardayız, önümüz kış, soğuk algınlığı- grip etrafta dolaşmaya başladı. Sokakta, lokantada, cafeler de kısacası toplum içinde sıkça gördüğüm ve büyük rahatsızlık duyduğum sokağa çöp atmalar, tükürmeler, hapşırırken ağzını kapatmayıp tüm mikroplarını sokağa yayanları çevreye ne kadar zarar verdiklerini ve bu zararın er-geç onlara tekrar döneceğini bilsinler istedim.