HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer ÖCALAN geçtiğimiz yıl 14 Haziran’da Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan; 4 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı ve üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılamamış ve failleri tutuklanmamış olan olayın tekrar araştırılması istemiyle TBMM’ye bir araştırma önergesi sunarak ve soruşturmaya dair Adalet Bakanlığı’na bir soru önergesi yönelterek konuyu tekrar meclis gündemine taşıdı.
Öcalan verdiği yazılı soru önergesinde:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ömer ÖCALAN
Şanlıurfa Milletvekili
14 Haziran 2018 tarihinde saat 15.00 sularında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, 24 Haziran seçimleri hazırlıkları kapsamında esnaf ziyaretinde bulunan AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile ziyarette bulunduğu Şenyaşar ailesinden esnaflar arasında gerginlik yaşandığı ve yaşanan gerginliğin daha sonra silahlı çatışmaya dönüştüğü bir olay yaşanmıştır. Yaşanılan silahlı çatışma sonrasında yaralananların hastaneye götürüldüğü, yaralılardan Mehmet Şah Yıldız isimli yurttaşın, hastaneye getirildiğinde yaşamını yitirdiği ve aynı hastaneye getirilen yaralılardan Celal, Adil ve Esvet Şenyaşar isimli yurttaşların hastanede AKP Şanlıurfa milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınlarının saldırısı sonucu yaşamlarını yitirdikleri iddiaları hala güncelliğini korumaktadır. Olayların sonucunda 4 yurttaş yaşamını yitirmiş, 9 yurttaş da yaralanmıştır.
Söz konusu olaylarda ruhsatsız tabancalar ve uzun namlulu silahların kullanıldığı, yaralıların taşındığı hastanede yaralılara yönelik yine bu silahlar ve delici kesici aletler kullanılmak suretiyle oldukça kalabalık bir grup tarafından saldırıda bulunulduğu, yaralıların bu saldırılar sonucunda yaşamını yitirdikleri, saldırıya dair delil oluşturan hastane güvenlik kamerası görüntülerinin saldırgan grup tarafından tahrip edildiği, hastanede güvenlik amacıyla bulunan kolluk kuvvetlerinin saldırı anında müdahalede bulunmadığı ve seyirci kaldığı yönünde iddialar gündeme gelmiş, yaşananların üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olay hala aydınlatılamamış, failleri hala tutuklanmamıştır. Yaşananların ardından yaşadıkları ilçeyi terk etmek zorunda kalan Şenyaşar ailesi, 11 ay sonra evlerine dönebilmiştir.
Bu bağlamda;
1) Yaşanan olayların aydınlatılması yönünde bugüne kadar ne tür çalışma ve girişimleriniz olmuştur?
2) Olay ile ilgili yürütülen soruşturma ne aşamadadır?
3) Medyaya yansıyan ve aile avukatları ile yapılan görüşmelere göre ilk etapta aralarında HDP Şanlıurfa milletvekili adayının da bulunduğu 19 kişi gözaltına alınmış, bunlar arasından babası ve kardeşlerini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanmıştır. Gözaltına alınanların çoğunluğu HDP’li çevreler ve Şenyaşar ailesinden olmasına karşın, Yıldız ailesinden gözaltı olduğu ya da milletvekili Yıldız’ın ifadesi alındığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Olayla ilgili bugüne kadar gözaltına alınan, tutuklanan ve yargılanan kişi sayısı kaçtır?
4) Anayasa 83. madde uyarınca ağır cezayı gerektiren suçüstü halinde milletvekili dokunulmazlığının geçersiz olduğu bilinmekte olduğundan, milletvekili İbrahim Halil Yıldız hakkında herhangi bir adli işlemin yapılmamış olması hangi hukuki gerekçe ile açıklanmaktadır? İktidar partisine mensup bir milletvekili olmasının bu durumla bir ilişkisi var mıdır?
5) İsmini vermekten çekinen Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli bir sağlık çalışanı beyanında Celal ve Adil Şenyaşar’ın başka hastanelere sevk edildiğini, ancak hastane bahçesinde toplanan Yıldız ailesine mensup taraftarlarca sevklerine izin verilmediğini, ambulansların anahtarlarına el konulduğunu, tekerlerine ateş açılarak patlatıldığını, ambulansın ön ve arka camlarının kırıldığını ve şoför arkadaşlarının bu grup tarafından ölümle tehdit ve darp edildiğini, yine olay yerinde bu grup tarafından bir askerin burnunun kırılarak darp edildiğini, Esvet Şenyaşar’ın yürüyerek hastaneye gelmesine rağmen Yıldız ailesi taraftarlarınca acil servisin sarı alanında kafasına oksijen tüpüyle vurularak linç edilmeye çalışıldığını, Esvet Şenyaşar’ın başının ezilmesiyle fışkıran kanın, acil servisin sarı alanındaki duvara fışkırdığını fakat gece geç saatlerde kan izlerinin olduğu bu alanın yıkandıktan sonra boyandığını, acil servis bölümündeki kameraların ise tahrip edildiğini gördüğünü belirtmiştir. Bu dehşet verici tanıklık karşısında Bakanlığınız tarafından herhangi bir adli işlem ya da soruşturma başlatılmış mıdır?
6) Gaziantep Adli Tıp tarafından hazırlanan, basında da yer alan ön otopsi raporuna göre oğul Celal ve Adil Şenyaşar’ın yakın mesafeden sıkılan kurşunlarla öldürüldüğü, baba Esvet Şenyaşar’ın ise beyin kanaması ve kesici alet yaraları ve başına vurulan sert bir metal ile yaşamını yitirdiği belirlenmiştir. Ön otopsi raporuna dayanılarak herhangi bir hukuki işlem başlatılmış mıdır?
Öcalan verdiği yazılı soru önergesinde:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ömer ÖCALAN
Şanlıurfa Milletvekili
14 Haziran 2018 tarihinde saat 15.00 sularında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, 24 Haziran seçimleri hazırlıkları kapsamında esnaf ziyaretinde bulunan AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile ziyarette bulunduğu Şenyaşar ailesinden esnaflar arasında gerginlik yaşandığı ve yaşanan gerginliğin daha sonra silahlı çatışmaya dönüştüğü bir olay yaşanmıştır. Yaşanılan silahlı çatışma sonrasında yaralananların hastaneye götürüldüğü, yaralılardan Mehmet Şah Yıldız isimli yurttaşın, hastaneye getirildiğinde yaşamını yitirdiği ve aynı hastaneye getirilen yaralılardan Celal, Adil ve Esvet Şenyaşar isimli yurttaşların hastanede AKP Şanlıurfa milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınlarının saldırısı sonucu yaşamlarını yitirdikleri iddiaları hala güncelliğini korumaktadır. Olayların sonucunda 4 yurttaş yaşamını yitirmiş, 9 yurttaş da yaralanmıştır.
Söz konusu olaylarda ruhsatsız tabancalar ve uzun namlulu silahların kullanıldığı, yaralıların taşındığı hastanede yaralılara yönelik yine bu silahlar ve delici kesici aletler kullanılmak suretiyle oldukça kalabalık bir grup tarafından saldırıda bulunulduğu, yaralıların bu saldırılar sonucunda yaşamını yitirdikleri, saldırıya dair delil oluşturan hastane güvenlik kamerası görüntülerinin saldırgan grup tarafından tahrip edildiği, hastanede güvenlik amacıyla bulunan kolluk kuvvetlerinin saldırı anında müdahalede bulunmadığı ve seyirci kaldığı yönünde iddialar gündeme gelmiş, yaşananların üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olay hala aydınlatılamamış, failleri hala tutuklanmamıştır. Yaşananların ardından yaşadıkları ilçeyi terk etmek zorunda kalan Şenyaşar ailesi, 11 ay sonra evlerine dönebilmiştir.
Bu bağlamda;
1) Yaşanan olayların aydınlatılması yönünde bugüne kadar ne tür çalışma ve girişimleriniz olmuştur?
2) Olay ile ilgili yürütülen soruşturma ne aşamadadır?
3) Medyaya yansıyan ve aile avukatları ile yapılan görüşmelere göre ilk etapta aralarında HDP Şanlıurfa milletvekili adayının da bulunduğu 19 kişi gözaltına alınmış, bunlar arasından babası ve kardeşlerini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanmıştır. Gözaltına alınanların çoğunluğu HDP’li çevreler ve Şenyaşar ailesinden olmasına karşın, Yıldız ailesinden gözaltı olduğu ya da milletvekili Yıldız’ın ifadesi alındığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Olayla ilgili bugüne kadar gözaltına alınan, tutuklanan ve yargılanan kişi sayısı kaçtır?
4) Anayasa 83. madde uyarınca ağır cezayı gerektiren suçüstü halinde milletvekili dokunulmazlığının geçersiz olduğu bilinmekte olduğundan, milletvekili İbrahim Halil Yıldız hakkında herhangi bir adli işlemin yapılmamış olması hangi hukuki gerekçe ile açıklanmaktadır? İktidar partisine mensup bir milletvekili olmasının bu durumla bir ilişkisi var mıdır?
5) İsmini vermekten çekinen Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli bir sağlık çalışanı beyanında Celal ve Adil Şenyaşar’ın başka hastanelere sevk edildiğini, ancak hastane bahçesinde toplanan Yıldız ailesine mensup taraftarlarca sevklerine izin verilmediğini, ambulansların anahtarlarına el konulduğunu, tekerlerine ateş açılarak patlatıldığını, ambulansın ön ve arka camlarının kırıldığını ve şoför arkadaşlarının bu grup tarafından ölümle tehdit ve darp edildiğini, yine olay yerinde bu grup tarafından bir askerin burnunun kırılarak darp edildiğini, Esvet Şenyaşar’ın yürüyerek hastaneye gelmesine rağmen Yıldız ailesi taraftarlarınca acil servisin sarı alanında kafasına oksijen tüpüyle vurularak linç edilmeye çalışıldığını, Esvet Şenyaşar’ın başının ezilmesiyle fışkıran kanın, acil servisin sarı alanındaki duvara fışkırdığını fakat gece geç saatlerde kan izlerinin olduğu bu alanın yıkandıktan sonra boyandığını, acil servis bölümündeki kameraların ise tahrip edildiğini gördüğünü belirtmiştir. Bu dehşet verici tanıklık karşısında Bakanlığınız tarafından herhangi bir adli işlem ya da soruşturma başlatılmış mıdır?
6) Gaziantep Adli Tıp tarafından hazırlanan, basında da yer alan ön otopsi raporuna göre oğul Celal ve Adil Şenyaşar’ın yakın mesafeden sıkılan kurşunlarla öldürüldüğü, baba Esvet Şenyaşar’ın ise beyin kanaması ve kesici alet yaraları ve başına vurulan sert bir metal ile yaşamını yitirdiği belirlenmiştir. Ön otopsi raporuna dayanılarak herhangi bir hukuki işlem başlatılmış mıdır?