İşte Ekrem Arpak'ın kaleme aldığı o yazısı:VALİ ERİN'DEN BÜYÜK HATA & GÖNDERİN BU İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNÜ!Bugün görünüşte birbirinden bağımsız özünde ise direk bir biri ile iniltili birkaç konuyu işlemeye çalışacağım.Ve hususlar üzerinden Urfamıza dair artık ciddi anlamda toplumsal yara olmaya başlayan Urfalı'nın Urfalı'yı veya Urfa'ya değer katan, hizmet eden herkesi hafif tartan bozuk terazisinin şehrin sakinlerine olumsuz yansımalarını irdelemeye çalışacağım.1- KÜLTÜR NEDİR VE URFALI'NIN URFALI'YA BAKIŞ AÇISININ SEBEBİ KÜLTÜREL BİR YOZLAŞMANIN MI YOKSA GÜNÜMÜZ DÜNYASININ GETİRDİĞİ KARAKTER EREZYONU REFLEKSİ Mİ?Kültür bir toplumun yaşama tarzı olarak ifade edilen ve bilgi, inanç, gelenek görenek, örf ve adet, ahlak, sanat, teknik vb. gibi maddi ve manevi unsurlardan oluşan karmaşık bir bütündür.Kültürü bireyin düşünme, hissetme ve inanma şekli, bir toplumun yaşama biçimi, problemlerin çözüm yöntemi, öğrenilen davranışlar bütünü, davranışları düzenleyen normatif bir sistem, doğada var olana karşılık insanların oluşturduğu herşey, bir egemenlik ve meşrutiyet aracı olarak da tanımlamak mümkündür...Kroeber ve Kluckhohn, buldukları 160 kültür tanımını, betimsel, tarihsel, normatif, psikolojik, yapısal, genetik özellikli tanımlar ve eksik tanımlar olarak yedi ayrı kategoride düzenlemişlerdir. Dolayısı ile kültürü bütünü ile özümsemek için ciddi bir araştırma, analiz ve gözleme ihtiyaç duyarız.Kaldı ki; bütün kıtaların, ülkelerin, şehirlerin, milletlerin kendilerine has karakteristik özellikleri, kültürel ritüelleri, yaşama biçimleri vardır.Tıpkı dünyanın en duygusal, en misafirperver, en cesur, en merhametli insanlarından oluşan bizim Urfalı'ların bir o kadar birbirine düşman olması arasındaki korkunç çelişki ve değişkenlikte olduğu gibi!Bir insan kız alıp verdiği, 1.-2.-3. derecede akraba olduğu, aynı toprağı birlikte dövdüğü, ekip biçtiği, komşuluk yaptığı, aynı yer sofrasında oturup; aynı kızgın güneş altında aynı acıları, sevinçleri paylaştığı yani bir bakıma canının diğer yarısına nasıl olur da bu kadar tepkili olur?Nasıl olur da başarısını çekemez ve yabancı karşısında daima ikinci sınıf insan muameleri gösterir anlamak mümkün değil.Şu bir gerçek ki; terazisi giderek tamir edilemez derecede bozulan bu sevgisizliği salt bir kültür yozlaşması, genetik davranış biçimi olarak görmek de doğru olmayacaktır.Zira bencilliğin veya bana neciliğin tavan yaptığı; siyasal islamcılılığın, herşeye meta gözü ile bakmanın, rant, çıkar kavgaları, tefecilik ve daha bir çok kirli ilişkilerin değer yargılarımızı kirlettiği günümüz yaşamında Urfalı'ların birbirlerini sevmesini beklemek kısmen hayalcilik olur!Sadece Urfalı'lar olarak değil; aşkı, sevdayı, dostluğu, kardeşliği, vefayı, paylaşmayı üç kuruşa ulu orta satan bir yaşam biçiminin oturmaya başladığı ülke genelinde insanların birbirlerine saf duygularla değer vermesini beklemek de çok akılcı, doğrusal bir bekleyiş olmayacaktır...Bütün bunların farkında olmama rağmen yine de gençliğime denk gelen 90'lı yıllarda kalan o sevgi dolu tertemiz insanlar nereye kayboldular diye düşünüyorum...Yoksa hepsi şairin dizelere döktüğü atlara binip bizi terk mi ettiler?Ne oldu da bu kadar sevgisiz, önyargılı, kıskanç, saldırgan, ötekileştiren, duygusuz ve acımasız olduk birbirimize karşı?URFA'NIN TEMEL SORUNU EĞİTİM VE SENDİKALAR MEVZUSU!Beni az çok tanıyanlar veya birkaç köşe yazımı okuyanlar iyi bilirler ki; dünyanın ilk üniversitesini üzerinde taşıyan, medeniyetlerin beşiği Urfa'nın okuma yazma oranında 80. sırada olmasını hepimizin utancı olarak görmüş ve sık sık isyan etmişimdir.Elbette bu sorunun temelinde ülke genelinde yerleşmeyen eğitim sisteminin, bölgesel sıkıntıların etkileri vardır ama bence temel sorun biz Urfalı'ların herşeyi devletten beklemek ve bu sorunun çözümü noktasında onuruyla mücadele eden, tek bir taş koyan özellikle Urfalı veya Urfa sevdalısı kim varsa yerle bir edecek derecede suçlamamız, destek yerine köstek olmak gibi anlamsız refleksimizdir...Şanlıurfa'nın cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığı sorunlar belli.1- Yetersiz okul, derslik.
2- Zaten yetersiz öğretmen ve branş değil stajyer öğretmene dayalı eğitim!
3- Eksik teknolojik ekipman.
4- Coğrafik sıkıntılar!
5- Gelir düzeyi düşük aileler.
6- Mevsimlik işçi ailelerin yarım eğitim gören çocukları.Son yıllarda buna eklenen ve tamamen ranta dönüşen taşımalı eğitim ise başlı başına bir dert olmuş durumda.Servis aracına ortak olan köy muhtarının köyüne yapılacak yeni okula karşı çıkması trajikomik ve bize özgü ama temelinde taşımalı eğitimin devletin imkanlarını sömürmeye açık akçeli hallerinden olsa gerek!Peki bu sorunların çözüm adresleri hangi kurumlar, kim ve kimler?Elbette İl ve ilçe milli eğitim müdürleri, vali, BŞ ve ilçe belediyeleri...Sonrasında veliler, öğretmenler, öğrenciler ve nihayetinde STK ile halkın bütünü.Yardımcı kurumlar ise eğitim sendikaları, gönüllü eğitim dernekleri vs vs.An itibari ile İl Milli Eğitim Müdürü bu başarısızlığın neresinde diye bakalım.Hani bizim Eğitim Birsen Sendikasının iki yıldır evden maaş alan, çalışması için okula yönlendirilince utanmaz derecede iftiralar ile il milli eğitim müdürünü karalayan öğretmen, vekilden para alan gazeteci, belediye başkan yardımcısının sitesi üzerinden karaladığı iddia edilen il milli eğitim müdürü yani...Ateş olmayan yerden duman çıkaranlar iddiaların iddiadan çıkıp gerçeğe dönüşmesini sağlamışlardır...Konu madem sendikalara geldi hemen kısaca değinelim.Bildiğim kadarı ile Urfa da iki eğitim sendikası var.1- Üyeleri 15 Temmuz hain fetö kalkışmasından sonra kriptöcü fetöcülerin iftiraları ile açığa alınan, sürekli baskı yiyen ama yine de ayakta durmaya çalışan Eğitim Sen!Dolayısı ile Eğitim Sen üzerinden eleştiriyi ancak mağdur edilen öğretmenlere yeterli destek verip vermemek üzerine olabilir.2- 700-800 liralık plazada ultra lüks makam araçlı başkanı, her seçimde milletvekili çıkarma teleşında, her kurumuma kendi adamını atama ve il milli eğitimi de yönetme derdindeki Eğitim Birsen!O Eğitim Birsen ki; yine iddiaya göre ve bakanlık müfettişlerinin mercek altına aldığı kendi dayatması ile atadığı adamların Halk Eğitim Evlerini duman ettiği sendika!O Eğitim Birsen ki; KHK'lar ile hiç yere mağdur edilen ve beraat, takipsizlik kararlarına veya terfi almak için iftira atan kurum müdürleri ile açığa alınmış öğretmenlere dair tek kelime etmekten tırsan sendika!Bir önceki yazımda Halk Eğitim Evlerinde olmayan kursların olmayan öğretmenlerine değinmiştim!Not: Bu benim değil; Urfa kamuoyu ve eğitim camiasının iddiasıdır...Hadi sadece 1.5 yılda Urfa'ya 1 katrilyonluk yatırım getiren; 500'ün üzerinde okul, onlarca yurt, Kampüs ve 4.000'nin üzerinde derslik kazandıran.Üniversiteye yerleşme oranını %19'dan %30'a çıkaran ve kendi döneminde meslek liselerinin ulusal uluslararası yarışmalarda başarıdan başarıya koştuğu.İhalelerde akçeli işlere bulaşmayan, siyasilerin ajandacı ayakçısı olmayan ve salt Erzurumlu olduğu için sevemediğimiz Şerafettin Turan kötü!Sevemediğimiz derken yanlış anlaşılmasın. Geçen günlerde "Gönderin il milli eğitim müdürünü!" başlıklı yazımdan sonra halktan, eğitim camiasından, öğrenci ve velilerden gelen yüzlerce sevgi, saygı takdir mesajı ile Urfa'nın sevdiği ama bir türlü sendika yetkililerinin ve her kurumu yönetmek, kendi yakınlarını torpille o kuruma yerleştirmek için çırpınan bazı siyasilerin sevmediği demek istedim!.
Peki Eğitim Birsen Sendikasının değerli yetkililerinin Urfa eğitimi veya aidat aldığı üyelerine yönelik tek bir projesini, üretimini, hizmetini kim söyleye bilir?Kaç okulun, kütüphane veya kültür evinin yapımında katkısı var?Öğretmenlerinin çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için nasıl bir emek vermişler!Mesela Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev alan diğer meslek grupları risk altında maddesi ile artı maaş alırken öğretmenlerin bu maddenin dışında tutulmasına nasıl bir tepki verdi?Mesela atanamayan öğretmenler için kaç eylem yaptı veya eğitim bakanlığı, iktidar partisi ile iletişime geçti?Mesela Şerafettin Turan öncesi il milli eğitimde 5-6 bin lira ile çalışırken Turan'ın gelişi ile akarları kesildiği için kurumdan ayrılan bugünün milyoner Urfalılarına nasıl bir tepki göstermişler!Mesela iddiaya göre herkesin fetöcü olduğunu bildiği ilçe milli eğitim müdürüne duyulan sevginin gerekçesi nedir ve o fetöcü müdürün ihracına neden olduğu onca masum öğretmen nedeni ile hiç mi vidanları sızlamaz?Gerçi, Urfa eğitim camiası ve sokaklarının iktidarın arka bahçesi olarak gördüğü bir sendikanın sendikacılığı hakkaniyet içerisinde yapmasını beklemek ayrı bir çelişkidir ya benim için.Mesela merak ediyorum: Eğitim Birsen Sendikası İl Milli Eğitime Urfa yararına nasıl bir proje ile gitti de reddedildi?Hadi şehir olarak bizler başarılı Urfalı veya Urfa'ya hizmet eden insanların kıymetini bilmiyoruz anladım.Anlamadığım Eğitim Birsen Sendikasının başarısı ortada olan İl Milli Eğitim müdürü ile sorunu ne?Ha, illa geçmişte olduğu gibi "milli eğitim müdürlüğünü de biz yöneteceğiz!" derdindeyseniz: Peşinen söyleyeyim bu omurgalı vali ve il milli eğitim müdürü burada olduğu sürece o dertten verem olursunuz bilin!BÜTÜN SUÇLU VALİ ERİN'İN!Yazımın başında da ifade ettiğim gibi; daldan dala atlıyor gibi gelebilir size ama aslında birbiri ile iniltili konu, kurum ve isimleri irdeliyoruz.Malum, Valimiz Abdullah Erin aslen Mardinli. Ama ilginç olan Urfa olarak yabancı hastalığımıza rağmen Mardinli olmasına gelene kadar sürü ile hatası olan bir Urfa sevdalısı olup çıktı başımıza!Deki 90 yıldır kör topal ilerleyen Urfa Eğitim camiasına çomak sokup yüzlerce okulun yapımında ter dökmek niye sayın valim?Deki il milli eğitim müdürü ve camiasına omuz verip 1 katrilyonluk yatırımın gelmesine neden öncülük ettin ki?!Deki Erin Valim; senden önceki birkaç isim gibi sıra gecelerinde gününü gün etmek, şehrin feodal yapısının her gücüne yakın olup imtiyazlar vermek, sendika, STK ve derneklerle kolkola lay lay lom bir görev sürecinin keyfini sürmek varken sana mı kaldı bu şehrin her derdi gibi eğitim derdini hızla çözecek hizmetlere öncülük etmek?40 yıldır yerinde sayan ve okuma yazma oranında 80. sırada olan Urfa'ya kısa sürede basamak atlatmak, çocuklarımıza ücretsiz deneme sınavları imkanı yaratmak, toplu okul açılışları yapmakla şehrime büyük ihanet ettiniz sayın valim!Biz alışkın değiliz ve haz etmeyiz bizi seven ve bize hizmet edenden!Kısacası bu şehrin çağ atlama noktasına gelen ve çözüm aşamasındaki eğitim sorununun bütün suçluları sizsiniz sayın valim ve ey Şerafettin Turan.Ama en büyük suçunuz eğitim, sağlık alanlarındaki kamu görevlilerine getirdiğiniz "Ya sendika ya görevleriniz!" talimatı oldu.Ayıp ettiniz valim; arkadaşlar ne güzel her iki karpuzu bir koltuk ta taşıyor; bu memleketin anasını ağlatıyorlardı!Öyle ya; benim Urfalım gülmeyi değil ağlamayı sever.Hizmeti değil, sömürülmeyi!Sevilmeyi değil, hor görülmeyi!Suçlusunuz valim....
2- Zaten yetersiz öğretmen ve branş değil stajyer öğretmene dayalı eğitim!
3- Eksik teknolojik ekipman.
4- Coğrafik sıkıntılar!
5- Gelir düzeyi düşük aileler.
6- Mevsimlik işçi ailelerin yarım eğitim gören çocukları.Son yıllarda buna eklenen ve tamamen ranta dönüşen taşımalı eğitim ise başlı başına bir dert olmuş durumda.Servis aracına ortak olan köy muhtarının köyüne yapılacak yeni okula karşı çıkması trajikomik ve bize özgü ama temelinde taşımalı eğitimin devletin imkanlarını sömürmeye açık akçeli hallerinden olsa gerek!Peki bu sorunların çözüm adresleri hangi kurumlar, kim ve kimler?Elbette İl ve ilçe milli eğitim müdürleri, vali, BŞ ve ilçe belediyeleri...Sonrasında veliler, öğretmenler, öğrenciler ve nihayetinde STK ile halkın bütünü.Yardımcı kurumlar ise eğitim sendikaları, gönüllü eğitim dernekleri vs vs.An itibari ile İl Milli Eğitim Müdürü bu başarısızlığın neresinde diye bakalım.Hani bizim Eğitim Birsen Sendikasının iki yıldır evden maaş alan, çalışması için okula yönlendirilince utanmaz derecede iftiralar ile il milli eğitim müdürünü karalayan öğretmen, vekilden para alan gazeteci, belediye başkan yardımcısının sitesi üzerinden karaladığı iddia edilen il milli eğitim müdürü yani...Ateş olmayan yerden duman çıkaranlar iddiaların iddiadan çıkıp gerçeğe dönüşmesini sağlamışlardır...Konu madem sendikalara geldi hemen kısaca değinelim.Bildiğim kadarı ile Urfa da iki eğitim sendikası var.1- Üyeleri 15 Temmuz hain fetö kalkışmasından sonra kriptöcü fetöcülerin iftiraları ile açığa alınan, sürekli baskı yiyen ama yine de ayakta durmaya çalışan Eğitim Sen!Dolayısı ile Eğitim Sen üzerinden eleştiriyi ancak mağdur edilen öğretmenlere yeterli destek verip vermemek üzerine olabilir.2- 700-800 liralık plazada ultra lüks makam araçlı başkanı, her seçimde milletvekili çıkarma teleşında, her kurumuma kendi adamını atama ve il milli eğitimi de yönetme derdindeki Eğitim Birsen!O Eğitim Birsen ki; yine iddiaya göre ve bakanlık müfettişlerinin mercek altına aldığı kendi dayatması ile atadığı adamların Halk Eğitim Evlerini duman ettiği sendika!O Eğitim Birsen ki; KHK'lar ile hiç yere mağdur edilen ve beraat, takipsizlik kararlarına veya terfi almak için iftira atan kurum müdürleri ile açığa alınmış öğretmenlere dair tek kelime etmekten tırsan sendika!Bir önceki yazımda Halk Eğitim Evlerinde olmayan kursların olmayan öğretmenlerine değinmiştim!Not: Bu benim değil; Urfa kamuoyu ve eğitim camiasının iddiasıdır...Hadi sadece 1.5 yılda Urfa'ya 1 katrilyonluk yatırım getiren; 500'ün üzerinde okul, onlarca yurt, Kampüs ve 4.000'nin üzerinde derslik kazandıran.Üniversiteye yerleşme oranını %19'dan %30'a çıkaran ve kendi döneminde meslek liselerinin ulusal uluslararası yarışmalarda başarıdan başarıya koştuğu.İhalelerde akçeli işlere bulaşmayan, siyasilerin ajandacı ayakçısı olmayan ve salt Erzurumlu olduğu için sevemediğimiz Şerafettin Turan kötü!Sevemediğimiz derken yanlış anlaşılmasın. Geçen günlerde "Gönderin il milli eğitim müdürünü!" başlıklı yazımdan sonra halktan, eğitim camiasından, öğrenci ve velilerden gelen yüzlerce sevgi, saygı takdir mesajı ile Urfa'nın sevdiği ama bir türlü sendika yetkililerinin ve her kurumu yönetmek, kendi yakınlarını torpille o kuruma yerleştirmek için çırpınan bazı siyasilerin sevmediği demek istedim!.
Peki Eğitim Birsen Sendikasının değerli yetkililerinin Urfa eğitimi veya aidat aldığı üyelerine yönelik tek bir projesini, üretimini, hizmetini kim söyleye bilir?Kaç okulun, kütüphane veya kültür evinin yapımında katkısı var?Öğretmenlerinin çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için nasıl bir emek vermişler!Mesela Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev alan diğer meslek grupları risk altında maddesi ile artı maaş alırken öğretmenlerin bu maddenin dışında tutulmasına nasıl bir tepki verdi?Mesela atanamayan öğretmenler için kaç eylem yaptı veya eğitim bakanlığı, iktidar partisi ile iletişime geçti?Mesela Şerafettin Turan öncesi il milli eğitimde 5-6 bin lira ile çalışırken Turan'ın gelişi ile akarları kesildiği için kurumdan ayrılan bugünün milyoner Urfalılarına nasıl bir tepki göstermişler!Mesela iddiaya göre herkesin fetöcü olduğunu bildiği ilçe milli eğitim müdürüne duyulan sevginin gerekçesi nedir ve o fetöcü müdürün ihracına neden olduğu onca masum öğretmen nedeni ile hiç mi vidanları sızlamaz?Gerçi, Urfa eğitim camiası ve sokaklarının iktidarın arka bahçesi olarak gördüğü bir sendikanın sendikacılığı hakkaniyet içerisinde yapmasını beklemek ayrı bir çelişkidir ya benim için.Mesela merak ediyorum: Eğitim Birsen Sendikası İl Milli Eğitime Urfa yararına nasıl bir proje ile gitti de reddedildi?Hadi şehir olarak bizler başarılı Urfalı veya Urfa'ya hizmet eden insanların kıymetini bilmiyoruz anladım.Anlamadığım Eğitim Birsen Sendikasının başarısı ortada olan İl Milli Eğitim müdürü ile sorunu ne?Ha, illa geçmişte olduğu gibi "milli eğitim müdürlüğünü de biz yöneteceğiz!" derdindeyseniz: Peşinen söyleyeyim bu omurgalı vali ve il milli eğitim müdürü burada olduğu sürece o dertten verem olursunuz bilin!BÜTÜN SUÇLU VALİ ERİN'İN!Yazımın başında da ifade ettiğim gibi; daldan dala atlıyor gibi gelebilir size ama aslında birbiri ile iniltili konu, kurum ve isimleri irdeliyoruz.Malum, Valimiz Abdullah Erin aslen Mardinli. Ama ilginç olan Urfa olarak yabancı hastalığımıza rağmen Mardinli olmasına gelene kadar sürü ile hatası olan bir Urfa sevdalısı olup çıktı başımıza!Deki 90 yıldır kör topal ilerleyen Urfa Eğitim camiasına çomak sokup yüzlerce okulun yapımında ter dökmek niye sayın valim?Deki il milli eğitim müdürü ve camiasına omuz verip 1 katrilyonluk yatırımın gelmesine neden öncülük ettin ki?!Deki Erin Valim; senden önceki birkaç isim gibi sıra gecelerinde gününü gün etmek, şehrin feodal yapısının her gücüne yakın olup imtiyazlar vermek, sendika, STK ve derneklerle kolkola lay lay lom bir görev sürecinin keyfini sürmek varken sana mı kaldı bu şehrin her derdi gibi eğitim derdini hızla çözecek hizmetlere öncülük etmek?40 yıldır yerinde sayan ve okuma yazma oranında 80. sırada olan Urfa'ya kısa sürede basamak atlatmak, çocuklarımıza ücretsiz deneme sınavları imkanı yaratmak, toplu okul açılışları yapmakla şehrime büyük ihanet ettiniz sayın valim!Biz alışkın değiliz ve haz etmeyiz bizi seven ve bize hizmet edenden!Kısacası bu şehrin çağ atlama noktasına gelen ve çözüm aşamasındaki eğitim sorununun bütün suçluları sizsiniz sayın valim ve ey Şerafettin Turan.Ama en büyük suçunuz eğitim, sağlık alanlarındaki kamu görevlilerine getirdiğiniz "Ya sendika ya görevleriniz!" talimatı oldu.Ayıp ettiniz valim; arkadaşlar ne güzel her iki karpuzu bir koltuk ta taşıyor; bu memleketin anasını ağlatıyorlardı!Öyle ya; benim Urfalım gülmeyi değil ağlamayı sever.Hizmeti değil, sömürülmeyi!Sevilmeyi değil, hor görülmeyi!Suçlusunuz valim....