Yolumuza Taş Koymadan Duramıyorlar

Yayınlanma: 22.02.2019 11:15 Güncelleme: 22.02.2019 11:15

Hayatın dinamiğinde bu var sanırım. Al gülüm ver gülüm dinamiği diyorum ben buna. Teoremler,hipotezler , iddialarla açıklanamaz bir dinamik üstelik bu. Şehrin dokusuna mı özgü bu derseniz evet yokuşun başında ben de böyle düşünmüştüm. Yöresel basit bir sistematikti hatta bu yaşadığım.Yokuşu biraz kavrayınca fark ettim ki memleketimde geleneksel olarak ilerler siyaset dediğimiz illet. Nasıl mı ?Nasılı şöyle;  siyaset yaparken; danışmanın amcasının yeğeni şoförü dayısının eniştesi  tadında ilerliyorsa , yetenek ya da deneyim ,entellektüel seviye hedeflemeden duyulduğunda yeterince sükse yaratacak bir soyadı ya da tanıdıkla başlıyorsanız siyaset yapmaya  mahalle işi siyasetin dibini sıyırırsınız. Herkesin bir siyasi görüşü,en azından yaşamak ya da yönetilmek istediği politik bir biçem vardır bu da gayet doğaldır. Ama siyaset yapmak Siyasi  olmak apayrı noktalardır. Yani sizin ,kardeşinizin ninenizin ,amcanızın ya da bir başkasının el yordamıyla yapmaya çalıştığı şey politika değildir. Bu nüfus sahibi olmak istemektir.Bunu da anlarım bu da gayet doğaldır.Avcı toplayıcı göçebe bir toplum yapısından evrilmiş olarak hükmetmek güçlü olmak isteği gerekliliktir belki hatta. Ancak çapaçul, bilmeden  daha fenası öğrenmeden acemice  bağırarak ve para dağıtarak 21. yüzyılda İnsanlar marsta seracılık yapmaya hazırlanırken politika yapılmaz.İşte bunun farkına varılmadan ,etiket yarışına devam  ederek ,sırf tanıdık diye ,parası var diye , sırf soyadı var diye belki de okumayan, çalışmayan ,hedeflemeyen  İdealist olmayan idealist insanları engelleyen insanları çeşitli konumlara getirerek baltayı kayaya saplamaya devam edersiniz. Anlatmak İstediğim tam da buydu ; Bilerek ya da bilmeyerek ki yoğunlukla bilerek Özellikle Şanlıurfa’da baltalar saplanmak için  taşları hedef almaktalar.Yani geriye kalan bir avuç güzel insanlar yolumuza  taş koymadan duramıyorlar.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız