Keşke

Yayınlanma: 29.12.2019 17:16 Güncelleme: 29.12.2019 17:16

En asgari geçim 2325 TL. Bu kadar zammın, eski, yeni onca verginin arasından oldu ki en asgarisinden para kaldı kadı eline. Hava soğuk olsa doğalgazı fazla açsan, hastalanıp ilaç alsan, evine birkaç akşam misafir gelse, ayakkabın yırtılsa, çorabın delinse o da bitti gitti işte.   İşin mide bulandıran yanı aynı şeyi hükümet kanadından düşününce de zor. Bunca terörle mücadeleden, Barış Pınarı Harekatı’ndan, S-400’den sonra işvereni ayrı işçiyi ayrı memnun etmek de bir hayli zor. Nüfusun %45 ‘inin asgari ücretle geçindiği bir ülkede hem işçiyi hem işvereni hem aileyi düşünmek de kolay olmasa gerek. Emek sömürüsüne de hayır, asgari ücretle paralel enflasyona da hayır ancak aynı zaman da asgari ücretle çalışan ve çalışmayan arasındaki makasın kapanmaya başladığı da bir gerçek.  Bu durum kesimleri sıkıştırsa da akılcı olmak zorundayız. Yerli arabamızı yaptığımız, deniz altımızı ürettiğimiz şu günlerde bu kadar niteliksiz bir dağılımı hak etmiyoruz.  Sorunlar temelden incelenmeli ancak hiçbir zaman tek taraflı düşünülmemeli, Eleştirirken de hadi geçin derken de kaçamayacağımız gerçek şu ki ne bu vergiler ne bu zamlar ne de bu işsizlik oranları parlamakta olan ülkemize hiç mi hiç yakışmıyor. Hükümetin çabasını görüyor ve yadsımıyorum ancak asgari ücret asgari olarak bile vatandaşımıza kalabilse keşke.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız