Hindistan-Pakistan Krizi Suya Taşındı

Yayınlanma: 04.05.2025 11:29 Güncelleme: 04.05.2025 11:29

Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, İndus Suları Antlaşması'nın askıya alınmasını "su stratejisi savaşının yeni cephesi" olarak değerlendirdi.

2025 Nisan ayında Hindistan'ın Keşmir bölgesinde meydana gelen ve 26 turistin hayatını kaybettiği saldırı sonrası, Yeni Delhi yönetimi Pakistan’ı sorumlu tutarak 1960 tarihli İndus Suları Antlaşması’nı askıya aldığını duyurdu. Antlaşmanın iptal edilmemesi fakat dondurulması, diplomasi ve güvenlik çevrelerinde tartışma yaratırken, Pakistan ise bu adımı "savaş sebebi" olarak yorumladı. SU, GÜVENLİK POLİTİKASININ ARACI HALİNE GELDİ Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, İndus Suları Antlaşması'nın askıya alınmasının klasik bir su savaşı başlangıcından çok, stratejik bir mevzi savaşı anlamı taşıdığını belirtti. Yıldız, "Suyun güvenlikleştirilmesi ve bir silah gibi kullanılması, bölgede yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Bu artık bir 'Su Stratejileri Savaşı'dır" dedi. BARAJLARLA SESSİZ BİR GÜÇ GÖSTERİSİ Hindistan’ın Jammu ve Keşmir’de inşa ettiği Ratle ve Kişanganga hidroelektrik santralleri, Pakistan tarafından İndus Nehri’nin doğal akışını engelleyen projeler olarak görülüyor. Dursun Yıldız’a göre, bu projeler barajlar üzerinden yürütülen jeopolitik hamlelerin bir parçası. “Hindistan bu projelerle suyu bir baskı aracı olarak kullanma kapasitesine sahip” diyen Yıldız, Ratle Barajı'nın devreye alınmasının bölgedeki güç dengesini değiştirebileceğini vurguladı. ANTLAŞMA 65 YIL SONRA İLK KEZ ASKIYA ALINDI Dünya Bankası garantörlüğünde 1960 yılında imzalanan İndus Suları Antlaşması, o tarihten bu yana pek çok diplomatik krize rağmen yürürlükte kalmıştı. Ancak Hindistan’ın bu kez resmi olarak antlaşmayı askıya alması, bölgede benzeri görülmemiş bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yıldız, bu kararın diplomatik baskı aracı olduğunu, ancak antlaşmanın tamamen rafa kaldırılmamasının sürece dair "örtük bir umut" barındırdığını ifade etti. ÇİN’İN SESSİZ ROLÜ UNUTULMAMALI İndus Nehri’nin Tibet Platosu’ndan doğduğunu hatırlatan Yıldız, Çin’in de yukarı havza ülkesi olarak bu satrançta sessiz ama etkili bir aktör olduğunu söyledi. Çin’in Brahmaputra Nehri üzerindeki projelerle Hindistan’a baskı yapabileceğini belirten Yıldız, “Bu havza sadece Hindistan ve Pakistan değil, Çin’in de dâhil olduğu çok aktörlü bir hidrojeopolitik çatışma alanı” yorumunu yaptı.  KLASİK SAVAŞ DEĞİL, STRATEJİK MEVZİ SAVAŞI Dursun Yıldız, yaşanan gelişmeleri şu sözlerle özetledi: “Bu bir ‘su savaşı’ değil, su stratejileri savaşıdır. Keşmir sorunuyla iç içe geçmiş bir su paylaşım mücadelesi yaşanıyor. İklim değişikliği ve suyun stratejik öneminin artması, bu çatışmaları gelecekte daha da derinleştirebilir.”

Devamını Okumak İçin Tıklayınız
#Pakistan #HINDISTAN #Dursun Yıldız